Eğitim; toplum yaşayışında yer edinmek için edinilen bilgi, beceri ve anlayışlarının kaynağıdır. Eğitim sistemi ise bu bilgilerin bizlere okullar, kurslar ve benzeri pek çok vasıtayla sistematik bir şekilde verilmesidir. Bir o kadar önemli iken yanlışlığı hususundan en fazla şikayet edinilen konudur. Bu sistemi kime sorarsanız sorun ne kademede olursa olsun size yanlış diyecektir. Ülkelerin temel işsizlik sorunlarından biridir eğitim eksikliği. Kimine göre öğrencilerin ders çalışmaktan başka bir şey yapamayacakları hatta ders dışındaki konular hakkında düşünemeyecek noktaya getiren bir sistemdir.
Öğrenciler çözemedikleri bir yaş problemi üzerine uğraşıyor, yapamadıkları testler yüzünden bunalıma giriyorken zamanı geldiğinde onlardan bir iş kurmalarını, yeni fikirler ortaya atmalarına beklemezsiniz. Pratik düşünce ve yaratıcı zeka, bunlar eğitim sistemimizin olmazsa olmazları haline gelmesi gerekirken yanından bile geçilmiyor. Öğrencilere yalnızca ezber ve sabit kuralları öğretiliyor. Eğitim sistemimize eklenmesi gereken en büyük şeylerden birinin bunlara bir son vermek olduğunu düşünüyorum. Bu kuşkusuz bir gerçek ki öğrenciler belli bir süre eğitim almalı, tarihini öğrenmeli, edebiyat ile tanışmalı lakin geri kalan vakitlerini kişisel yetenekleri üzerine yoğunlaşarak geçirmelidirler. Her öğrencinin yeteneğini keşfetmek üzere alanlar olmalı, dersler olmalı. İnsanlar gelecek sadece az miktarlarda paralar için neredeyse 20 senelerini kafalarında hayatları boyunca işe yaramayacak tonlarca bilgi ile doldurup daha sonra mecbur para lazım diyerek bir işte yer edinmeleri yerine mutlu olacakları ve ülke büyük değerler kazandırabilecekleri işler yapmalılar.
Bunun için ise bu süreçte öğrencilere kuru ve gereksiz birkaç tane problem sorusu yerine hayatın gerçekleri, gelecekte nasıl iş kurabilecekleri, yetenekleri ve bu ülkeye neler katabilecekleri öğretilmeli. Siz her ne kadar yüksek kademeli bir okuldan mezun olursanız olun, o bilgiler sizi yalnızca bir müddet devam ettirecek. Fakat ne kadar mantıklı ve pratik düşünebilirseniz, o kadar yüksek yerlerde olacaksınız. Ezbere dayalı bir eğitim sisteminden ne zaman kurtulursak o zaman hayatımızı zekamıza güvenerek yaşayabileceğiz ve bir o kadar çabuk gelişeceğiz. Sanırım bu konuyu en iyi açıklayacak şey, Yakup Kiraz’ın kaleme aldığı şu şiir dizeleri olacaktır:
En iyi problem çözeni doktor yaptık,
İçinde insan sevgisi var mı diye bakmadık.
En iyi ezber yapanı hukukçu yaptık,
Kalbinde adalet duygusu var mı diye sormadık
En iyi matematik bileni mühendis yaptık,
Kul hakkından korkanını bulmadık.
İşte bu yüzden;
Merhametli pek çok çocuk problem çözemediği için;
Adil pek çok çocuk ezber yapamadığı için;
Namuslu pek çok çocuk sınavda hata yaptığı için;
Doktor, hukukçu, mühendis olamadı
Paran kadar sağlık varsa,
Adamına göre hukuk varsa,
Çöküyorsa en yeni binalar…
İşte bu yüzden! …
İşte bu yüzden! …