Yapay zeka bu dönemde en çok duyduğumuz kavramlardan bir tanesi. O kadar üzerine popüler olmuş bir konu ki yapay zeka, insanlar daha bu konu üzerinde doğru düzgün durulmamışken bile birçok problem ürettiler. Bu problemler genellikle insanların sahip olup da robotların sahip olamayacağı özellikler üzerineydi. Bu özellikler de genellikle duygu ve etikleri içerdiğinden, daha yeterince gelişmemiş olan robotlardan bile korkmaya başladı. Bu sorunların neredeyse özetleyebilecek nitelikte “Yapay zekayı kimin nasıl kontrol ettiği insanoğlunun karşılaşacağı en büyük tehlikedir” demiş olan Elon Musk’ın sözlerine bir bakalım.
Yapay zekanın kontrol altında tutulup tutulmaması veya kontrol edilmezse nasıl bir düşünce yapısına sahip olmalı sorularından önce yapay zekanın bize ne anlam ifade ettiğine bakmamız gerekli. Yapay zeka, bir bilgisayarın çeşitli faaliyetleri zeki canlılara benzer şekilde yerine getirme kabiliyetine deniyor. Aynı zamanda insan zekasına özgün algılama, öğrenme, düşünme, fikir yürütme ve sorun çözme gibi yetenekleri yapması için tasarlanıyor. Yapay zekanın bu yetenekleri sürekli olarak gerçekleştirebilmesi onu birçok iş için uygun kılıyor. Denetleme işlerinde, hesap yapmada, veri toplayıp düzenlemede zaten yapay zeka kullanılıyor. Bu işlerin basit olmasına karşın çeşitli işlere yönelik yapay zekalar yine araştırılmaya devam ediliyor.
Fark edebileceğiniz üzere şuana kadar yapay zekanın yapabileceği işler sınırlı ve iş kolaylaştırıcı gözüküyor. Ancak sıkıntı da onlara daha fazla iş dolayısı ile daha fazla yetki vermemizle geliyor. Örnek olarak bir yapay zekanın uçakların kalkış ve iniş saatlerini ayarladığını düşünün. Bu yapay zeka zamanla gelişecek ve belli bir kurala göre hareket ediyor olacaktır. İşte tam bu sırada bir uçağın erken kalktığını ancak bu yapay zekaya bildirmediğini farz edelim. Yapay zeka büyük ihtimalle uçakları yönlendirmeye devam edecektir, ancak şuan ki duruma göre yanlış bir şekilde yapacaktır. İnsanların korktuğu şeylerden bir tanesi bu, ancak daha büyük bir problem yapay zekaya nasıl etikleri ve duyguları öğreteceğimiz. “Doktor olarak atanmış bir yapay zeka ötenazi uygulamalı mıdır?” sorusu bu etik konusunu açıklıyor. Kısaca daha insanlar arasında bile tartışılan bu konu nasıl yapay zekaya geçirilmeli sorusu tartışılıyor. Ayrıca yapay zekanın kendine özel bir düşünce biçimi uygulaması da muhtemel. Bu düşünce biçimi insanlara oldukça yarar sağlayabilir veya insanın cezalandırılmasını da içerebilir. İnsanlar işte bu yüzden yapay zekadan korkuyorlar, yapay zekanın yetkilerinin insanların üzerinde olup etik olmayan kararlar alırlarsa başka bir kurtuluş yolunun olmadığını bilmek insanı ürpertiyor.
Bu konu hakkında benim düşüncelerim ise yapay zekanın tehlikeli olduğudur. Yapay zekanın her işin otomatikleşmesini sağlaması gayet güzel bir durum ama yapay zekanın daha neler yapabileceğini bilmiyoruz. Bu yüzden en azından birkaç yıl daha araştırılmasının ve sınırlarının daha belirgin çizilmesinin en iyisi olduğunu düşünüyorum. Böylelikle hem kritik bir noktada yapay zekanın bizi arkadan bıçaklamasını hem de işlerimizin olabildiğince kolaylaşmasını sağlayabiliriz.