Yapay zekanın duyguları okuma yeteneğinin geliştirilmesi, insanlık için hem bir fırsat hem de bir tehdittir. Yapay zekadaki duygusal IQ, insanların duygularını öğrenme ve bir kişinin işleyemeyeceği anlayışı kavrama konusunda daha büyük bir yeteneğe sahip olsaydı, iki ucu keskin bir kılıca benzerdi. Özellikle sağlık hizmetlerinde bu tür teknolojiler, hastanın duygularını teşhis edebilir ve onlara daha etkili tedavi yöntemleri sunabilirdi. Örneğin, depresyondan mustarip bir kişiyle çalışan bir yapay zeka sistemi, depresyon belirtilerini tespit edebilir ve ona rahatlama teknikleri veya egzersizler gibi uygun tavsiyelerde bulunabilirdi. Yapay zeka bu şekilde, daha iyi bir öğretmen ya da diğer insanların duygularını anlayabilen ve bu nedenle onlarla daha iyi etkileşim kurabilen, insana daha yakın duygulara sahip bir müşteri hizmetleri temsilcisi olabilir. Bu insan-robot iş birliğini iyileştirir ve insanlara daha kişisel bir deneyim sunardı.
Yapay zeka, duyguları kötüye kullanacak şekilde hayatımızı trajik bir şekilde etkileyebilir. Bu teknolojiyi kullanan kötü niyetli kişiler, bireylerin zayıf noktalarını istismar edebilir ve onları manipüle edebilir. Bir yapay zeka, insanların duygularını – özellikle öfke ya da üzüntü gibi olumsuz duyguları – kullanarak onları yanlış yönlendirebilir ve kötüye kullanabilir. Dahası bu tür yapay zekaların karar alma ve duyguları anlama yeteneği, insanlar ve yapay zeka arasındaki güveni azaltabilir. İnsanların özel hayatının gizliliği de risk altında olur, çünkü duyguları okuyabilen bir yapay zeka, insanın mahremiyet haklarını ihlal edebilir.
Yapay zekanın duygu okuma yeteneği, özenli ve kişi haklarına saygılı bir şekilde kullanılmalıdır. Aksi takdirde dünyanın sonunu getirebilir. Bu nedenle bu teknolojiyi geliştirirken etiğe dikkat etmek ve insan haklarını korumak büyük önem taşımaktadır. Özetle duygusal yapay zeka teknolojisinin yeteneği, özenli kullanımda inanılmaz derecede faydalı olabilir; ancak kötüye kullanımı ciddi riskler doğurur. Bu nedenle bu teknoloji kullanılırken etik değerlere sadık kalınmalı ve insan hakları ile siber suçlar avukatlarının bu uygulamalardaki rolü en üst seviyeye çıkarılmalıdır.