Ahlak, doğru veya yanlış davranışa dayalı bir davranış sistemini ifade eder. Davranıştaki ahlaki standartlar, ahlaki sorumluluk ve ahlaki kimlik ya da vicdanımıza göre doğru ya da yanlış olanı yapmaktır. Yaygın olarak kullanılan eş anlamlılar arasında ahlak, ilke, erdem ve nezaket bulunur. Bugün içinde yaşadığımız çok kültürlü dünyada etik, karmaşık bir konu haline geldi. Ahlakın ne olduğunu ve eylemlerimizi, vicdanımızı, toplumumuzu ve nihai kaderimizi nasıl etkilediğini görüyoruz.
Yapay zekâ öretilen yapay insan modeli, robot, olan bir aygıtı öğrenebilir bir vaziyete getirmekti böyle mucizevi bir yazılımın yapılması günümüzde nasıl kısıtlı olsa da gelecekte neler olacağını kimse bilemez bu yüzden bilinmezlik üzerine konuşmak saçma olur ama genel bir ahlak tanımı yapacak olursak şu şekilde açıklamak isterim. İnsan ahlak kavramını çıkarlarına göre oluşturmuştur. Bu çıkarlar o kadar eskiye dayanır ki neredeyse insanlık tarihi ile aynı yaştadır diyebiliriz. Mesela örnek verecek olursak bir toplum içerisinde birisi bir mala ihtiyacı olduğundan çok fazlaya sahipse bu kimsenin sözde malı paylaşması toplumdaki diğer kimseler tardından beklenir. Daha başka bir örnek verecek olursak genelde bu şekilde bolluktaki insanlar toplumdaki yetkili kimseler olurlar bu sebepten ötürü çevrelerindekiler de onların dediğini töre, kanun gibi kabul eder ve yaşamını ona uygun sürdürür. Bu tarz durumlarda bolluk içerisindeki kimse malının elbet ki başkası tarafından alınmasını istemez ne kadar onda bulunan o mal mülk ona fazla gelse de onun olarak kalmasını ister bu yüzden çevresindekilere çalmanın yanlış olduğunu anlatır ve bu hareketi ayıplar. Yetkili birey bir hareketi ayıpladığı vakit onun çevresinde toplanan insanlar da doğal olarak bu hareketi ayıplamaya başlar. Ve işte ahlaki değerler de bu şekilde oluşmuştur. Robotlar arasında ne kadar öğrenmeye ve öğretmeye dayalı bir ilişki olursa olsun yapay zekâya sahip bir varlığın dünyevi maddelerle ilgilenmesi kulağa saçma gelmekle kalmayıp aynı zamanda olanaksızdır. Sonuçta öğrenme ve öğretme kodlamaya dayalıysa kodlamada dünyevi maddeleri değersiz kılarsak onlar da o şekilde bilecek. Biz nasıl doğduğumuzda nefes almayı biliyorsak onlar da bu şekilde bazı temel bilgileri bilerek doğacak. Sıfırdan ahlaki değer oluşturamayacakları konusunda hemfikir olduğumuza göre artık diğer konulara da geçebiliriz.
Robotlar insanları taklit etmeye mahkûmlardır çünkü öğrenme bireysel olarak değil bir kaynakla beraber gelir durum şartlar böyle olunca da robotların tek öğrenme kaynağı insanlar oluyor yani insanlar onların babaları, anneleri ve çok dahası öğretmenleridir. Bu sebepten ötürü yapay zekâ ne kadar yükselirse yükselsin sınırlarını ne kadar zorlarsa zorlasın geleceği sınır bellidir. Robotlar insanlardan farklı bir şekilde gelişemezler. Böylelikle de onların ahlak yapısı da tıpkı insanlar gibi olacak. Onların iyi ve kötü anlayışı da tıpkı insanlar gibi olacak.