YAPABİLİRİZ

 Takvim yaprakları her gün birer birer düşüyor. Sanki zamanın çok acelesi var bir şeye koşuyor gibi. O koştukça teknolojik gelişmelerde zamanı yakalamak için ilerliyor. Neredeyse her gün yeni bir gelişmeyle uyanıyoruz.                Teknoloji bu kadar hızlı ilerlerken beraberinde getirdiği sorunları gözardı edemiyoruz. Çevre kirliliğinden tutun insan ruhunun kirliliğine kadar genişletebiliriz yelpazemizi. Zaman ve bilim bu kadar hızlı ilerlerken yaşanabilir dünya neden kirlensin neden doğal kaynaklar azalsın neden insanlar hep depresyonda olsun. Bunun bir çözümü olmalı ve yarınların karanlık, yok olan bir dünya değilde çocuklarımız için yaşanabilir harika bir yer olması hiç de zor olmadığını düşünüyorum.                                                   Doğayı korumak adına güneş enerjisi, rüzgar ve dalga enerjilerinden yararlanılarak elektrik ve ısınma ihtiyaçlarımızı karşılanabilir. Böylece doğal kaynaklarımızı çok hızlı tüketmeye biliriz. Bor madeniyle uzay ve tıp alanında daha az zararlı daha kullanışlı ve çevreye zararsız gelişmeler sağlayabiliriz. Yağmur sularını biriktirip damlama yöntemiyle tarlalara hatta içme suyumuza kadar üretebiliriz. Hayvanları derileri için öldürmek yerine ananastan deri bile üretilebiliriz. Tohumları çoğaltabilir yarınlarımıza saklayabiliriz. Genlerle oynamak yerine iyileştirmeyi seçmeliyiz.     Doğa, teknoloji, insan bir ahenk içinde olabilir. Bu ahenk üreterek ama zarar vermeden sevgiyle, doğasına ters düşmeden her türlü canlının yaşamak haklarına saygı duyarak sağlanır. Ama her şeyden önce yaşanabilir bir dünya için maddiyatçilikten, sevgisizlikten, saygı duymamaktan vazgeçmeliyiz. En değerli madenin elmasın maddi değerinden çok nasıl mükemmel bir iletken , aslında muhteşem bir ameliyat neşteri olabileceği yada çok iyi bir ısı hapsedici olduğu. Böcek diye korktuğumuz ölmesi için her yeri ilaçladığımız da aslında o öldürdüğümüz böcekler olmadan dünyanın sonu gelebileceğini bilmeliyiz. Toprağın hayat bulmasını sağlayan bu canlılar, kürkü için öldürdüğün o tavşanın bile bu dünyanın yaşanabilir olması için bir görevi var. O zaman bizi insanlarda kendimizi teknoloji değil doğa için teknolojiyi geliştirmeliyiz.                                                                                          Doğa kendi kanunlarıyla var oldukça bu dünya yarınlara tertemiz yeşiliyle suyuyla kalıcaktır. İnsanoğlu maddiyattan sıyrıldıkça, sevmenin saygı duymanın insanın iyileştirdiğini fark ettikçe bu dünya çocuklarımız için yaşanabilir hale gelecektir.