Yalnızlık üzerine o kadar çok düşünülmüş ki onlarca makale ve şarkı, yüzlerce güzel söz, binlerce şiir yazılmış. Adına hikayeler yazılıp kitaplar yıllarca raflarda yerini almış. Yıllarca öylesine yaşanmış ki yalnızlık konusunda kimse yalnız kalmamış.
Yalnız olmak ile yalnız hissetmek aynı şeyler mi peki? Hayır değil tabii ki de. Ormandaki tek bir ağaç gerçekten yalnızdır ama ormandaki onlarca ağaç içinde hissedilen yalnızlık sadece tek ağaç olduğu hissidir. Bir kalabalık içinde yalnız olmazsınız ama yalnızlık hissedebilirsiniz. Yalnızlık aslında iç dünyamızı paylaşamama durumu o halde. Her ne kadar yalnızlığı tercih eden bireyler olsa da aslında yalnızlık tecrübe edilmesi hoş bir duygu olmasa gerek.
Annemin hep dinlediği ve söylediği “Yalnızlık Senfonisi” isimli bir şarkı var. 70’li yılların en meşhur bestecisi ve şarkıcısı Sezen Aksu yazmış. Şimdi dikkat ediyorum da sözlerine ne kadar acı veren bir duygu aslında yalnızlık.
Anladım, sonu yok yalnızlığın.
Her gün çoğalacak.
Her zaman böyle miydi? Bilmiyorum…
Çocukken dokunulmazdı ağlamak
Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte.
Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette.
Bekliyorum,
Hadi gelin üstüme korkmuyorum!
Yalnızlıktan hem korkma hem korkmama duygusu var içinde. Aslında tam bir kaos. Ama ben hiç istemem bu duyguyu tatmayı galiba. Bugüne kadar hep dua ederken “Allah’ım ne olur beni annemden, babamdan ve sevdiklerimden ayırma, yalnız bırakma” derim. Aslında ben bile bilinç altımda bu duyguyu yaşamamışken korkuyorum galiba.
Ünlü şair Orhan Veli Kanık ne demiş;
Bilmezler yalnız yaşamayanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.
Aslında yalnızlık paylaşamama, sessizliğe gömülme, korkma, hasret kalma,… ne çok şey ifade ediyor.
“Yalnız kaldınız sanırsınız, biliyorum. Yalnız bırakılmışsınız, biliyorum. Ötesi yok, ötesi var: Yalnızlık müziğin bile seni dinlemesidir. Yalnızlık insanın kendine mektup yazması ve dönüp dönüp okuması yalnızlığın da ötesindedir.” demiş Özdemir Asaf. Yalnızlık bazen sonu olmayan bir duygu olabiliyor demek ki.
Bazıları için ise bir kaçış belki de yalnızlık. Yalnızlık, bir daha insanın kırılmayacağı ve üzülmeyeceği bir huzur. Aslında hiç de öyle değil. İnsan yalnız kaldıkça daha çok düşünmez mi yaşadıklarını ve yaşattıklarını.
Özdemir Asaf‘ın bir başka sözünde der ki; “Yalnızlık paylaşılmaz. Paylaşılsaydı yalnızlık olmazdı”. O zaman herkes kendi yalnızlığını kendi yaratır belki de. Sadece ruhumuzu dinlendirmek istediğinizde kısa süreliğine yalnız kalmak en güzeli çünkü yaşamı değerli kılan şey onu paylaşabilmektir. Bırakın yalnızlığı bir tarafa çekinmeden paylaşın hayatınızı. Tek ağaçlı bir bahçe olmak boşa geçmiş bir hayattır.