26 Kasım 2022
Bir zamanlar Metehan adında bir bilim adamı vardı. Metehan, çok önemli bir konu üzerinde çalışıyordu ve bu projenin onu geleceğe götüreceğini düşünüyordu. Sonunda o gün geldi; makineyi test edecekti. Çok heyecanlıydı. İşte o an geldi çattı, makineyi çalıştırdı ve makineye girdi. O an her şey garip geçti. Nasıl olur! TBMM’ye gelmişti. Sanki havalanmıştı ve birkaç kağıt yere düştü. Hemen hepsini topladı; iyi ki odada hiç kimse yoktu, bu durumda şanslıydı. Yanlışlıkla geçmişe gitmişti ve hatasını düzeltmesi gerekiyordu. Hemen kendine kalacak bir otel buldu.
27 Kasım 1934
Metehan ne yapacağını bilmiyordu. Ya zamanda sıkışıp kalırsa, ya kendi tarihine bir daha dönemezse? Bunları düşünmek istemiyordu. Ama aklına bir şey geldi; ya ışınlandığı an o kağıtlardan birkaçı kaybolduysa, çöpe düştüyse? Bu düşünceleri bir kenara bıraktı ve gazete almaya gitti. Gazetede şöyle yazıyordu: “KADINLARIN SEÇME VE SEÇİME HAKKI.” Metehan, her ne kadar gazeteyi okumak istese de yapacak çok işi vardı; bu yüzden gazeteyi bir kenara koyup işine döndü.
Aradan günler geçti ama Metehan hala bir çözüm bulamamıştı. Her geçen gün daha fazla çalıştı ama sonuç hiç değişmiyordu. 5 Aralık 1934, kendi bildiklerine göre o gün kadınların seçme ve seçilme hakkı ilan edilecekti. Fakat ilan edilmemişti. Eyyvah! Aklına birden düşen kağıtlar geldi. Kesinlikle bu işte bir yanlışlık olmuştu. Kadınların seçme ve seçilme hakkı ilan edilmemişti. Nasıl olur? Kesin benim yüzümden oldu diye düşünmeye başladı. Kadınların seçme ve seçilme hakkı olmasaydı neler olurdu, düşünmek bile korkunçtu. Atatürk, Fransa, Belçika, İtalya ve İsviçre’den bile daha önce Türk kadınlarına bu hakları tanımıştı. Bu önemli olay ertelenemezdi; hemen bugün çözüm bulmalıydı. Zaman makinesini tekrar çalıştırdı. 26 Kasım 1934’e gitmeyi umdu. O da ne! Gerçekten 26 Kasım’a gelmişti. Demek ki makine böyle çalışıyormuş.
Hemen yere düşen kağıtları topladı. Yerde hiçbir şey olmamasına dikkat etti. Şimdi kendi tarihine gitmeliydi. Makineyi çalıştırdı ve kendi tarihine gitmeyi umdu. Evet, kendi tarihine, yani 5 Aralık 2024’e geri gelmişti. Hemen internette kadına seçme ve seçilme hakkının verildiği yılı arattı: 5 ARALIK 1934. Bu anının onda nasıl bir etki bırakacağını bilmiyordu. Gülümsedi.
SON
“Toplumu kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve daha etkili bir yol vardır. O da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak etmek, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, kadının bilimsel, toplumsal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapma yoludur.”
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
