Peşindekileri atlattığını fark ettiğinde dudağından bir sevinç nidası yükseldi. Daha önce hiç bu kadar koştuğunu hatırlamıyordu. Kendini riske atmamak için yol üzerinde gördüğü ilk kafeye girdi. Dışarıda durmak hala onun için tehlike teşkil ediyordu. Kafeye girdiğinde oturmak için boş yer aramaya koyuldu. Gözüne kestirdiği boş masaya ilerlemeye başladı. Yavaşça kafedeki insanları inceledi. Çapraz masasında oturan kadın ve adama baktı. İçinden ne kadar da şanslı olduklarını geçirmeden edemedi. En azından burada birlikte oturup yemek yiyebilecek kadar seviyorlardı ve güveniyorlardı birbirlerine bu durum onu içten içe kıskandırmıştı. Aslında böyle düşünmesine neden olan şeyin ta kendisi 1 hafta önce yaşadığı olaydı.
-1 hafta önce-
Sabahın erken saatinde kalkmıştı. Saate bakmasaydı sabah olduğunu bile anlamayacaktı. Camdan dışarı baktığında onu kasvetli bir hava karşılamıştı. Sanki bu havalar, ona gününün kötü geçeceğini önceden söylüyordu, yanılmıyordu da. Yavaşça salona ilerledi. Aynı evde kaldığı arkadaşı Yağmur’un yoğun ısrarları üzerine hastalığı için doktora gitme kararı almıştı. Yağmur’un yakın arkadaşının kliniğine doğru yol aldı. Kliniğe vardıklarında Yağmur’un arkadaşı olan Doktor Serap ile biraz muhabbet ettikten sonra muayene olmak için odanın yolunu tuttu. Anlamadığı bir şekilde Yağmur ve Serap birbirlerine bakıp duruyorlardı. Sanki gözlerinde bir şeyler saklıymış gibiydi. Kısa bir muayeneden sonra doktor yapılacak iğne ile hemen iyileşeceğini dile getirdi. Grip olan insana ilk defa iğne yapıldığına şahitlik ediyordu. Hem önce kan tahlili gerekmez miydi?
Kafa karışıklığıyla birlikte eve gidiyordu. Kendisini halsiz hissetmesinin ilaçtan olduğunu düşünerek kendini direk yatağa attı. Bir sonraki günün sabahında başka bir doktora daha gitme kararı almıştı. En azından doktorun verdiği ilacı içerim diye düşünmüştü. Doktora giderken ateşinin yükseldiğini hissedebiliyordu. Doktor hemen kan tahlillerini kontrol edip teşhis koymuştu. Gördükleri karşısında şok olan kız ve doktor, kızın iğneden dolayı zehirlendiği ve eğer panzehir yapılamazsa ölebileceğini söylemişti. Yağmur ve Serap’ın yaptıkları karşısında hayal kırıklığına uğrayan genç kız, arkadaşım sandığı kişinin gerçek yüzünü ölümle burun buruna gelince görebilmişti. Uzun saatler müşahede altında kalan kız için aranan panzehir elde edilmişti. her ne kadar iyileşme süresi uzun sürse de bu illetten kurtulmuştu. Artık Yağmur ve Serap’ın karşısına çıkıp hesap sorma zamanıydı.
Kaldığı eve döndüğünde Serap’ta oradaydı. İkisi çok neşeli bir şekilde sohbet ediyordu. Büyük ihtimal kendi kendilerine “Ne güzel zehirledik ama değil mi? Hem de hiçbir sebebi olmadan!” diyorlardır diye düşünmeden edemedi. İçeri girdiğinde ikisinin karşısında dimdik duruyordu. Onlara acıyan gözlerle bakması çok yerinde bir hareketti. “Geç oldu ama gerçek yüzünüzü gördüm. Gerçekten iğrenç insanlarmışsınız.” bir adım daha yaklaşarak “Aman Allahım! Gerçekten ucuz kurtulmuşum.” demeden edemedi.
1 hafta önce yaşadıkları tekrar bir düşündü ve hala onları karşısına çıkması durumuna bir hayli sinirlendi. Her ne kadar canı yansa da bu insanlar daha fazla canını yakmadan kurtulduğu için kendini kuş gibi hafif hissediyordu.