“Yalnız tek ağaçlı bahçe…” sözü bende birçok düşünce çağrıştırıyor
Bu sözü okuyanların çoğunluğu ilk olarak yalnızlık çok kötü, kimse yalnız kalmamalı diye düşünüyordur.
Evet bu açıdan baktığımızda yalnızlık kötü, kimse yalnız kalmamalı. İnsanların, hayatlarında sevinçlerini, üzüntülerini paylaştığı biri mutlaka olmalı. Bir iş çıkışı ya da okul çıkışında yaşadığı küçücük olayı bile anlatabileceği, sevdiği biri olmalı.
Çoğu insana göre, her tür duygu, güzellik veya yaşanılan kötü olaylar sadece insanlarla paylaşılmalı. İnsana sadece insanlar dost olabilir. Yalnızlık sadece başka bir insanla giderilebilir. Sadece başka bir insanla eğlenilir.
Ama bana göre öyle değil. Evet hayatımda çok sevdiğim bir sürü insan var ve hep olsun isterim.
Fakat yalnızlığı tercih eden insanlar da var. Bu insanlar ya hayatına giren çoğu insandan zarar görüp ya da sebepsiz yere yalnızlığı seçmiş ve bu durumu seviyor da olabilir. Veya hayat onun sevdiği herkesi, her şeyi elinden alıp yalnız kalmaya bırakmış da olabilir. Umarım bütün yalnızlıklar canlıların kendi tercihleriyle yaşanıyordur. Umarım kimse yalnız kalmak zorunda bırakılmaz.
Başka bir açıdan baktığımızda yalnızlık kişiye göre değişir. Örneğin bir insan, diğer insanlar yerine kedi, köpek, kuş, balık… gibi diğer canlılarla daha mutludur. Yalnızlığını o canlılarda gidermeyi, her duygusunu, yaşadığı olayları onlarla paylaşmayı seviyor olabilir. “Bak şu insanın kimsesi yok, yalnızlıktan kafayı yemiş, hayvanlarla bozmuş kafayı.” demek yerine. Onun tercihi bu, demek ki yalnızlık bahçesini bu şekilde yeşillendiriyor demeliyiz.
Veya çok kitap okumayı sevenler, bilin ki onlar hiç yalnız değiller. Okudukları kitaplarda o kadar çok ülke gezip o kadar çok karakterle tanışıyorlar ve o karakterlerle o kadar çok macera yaşıyorlar ki bence onları kıskanmalıyız.
Bence okuduğu her kitabı severek, içinde yaşayarak geniş hayal dünyalarında bizden daha zenginler. Belki de düşünürsek biz onlardan daha yalnızızdır.
Evet “Yalnızlık kendi başına bir bahçe…” ama o bahçeyi siz nasıl ekerseniz öyle şekillenir. Yalnızım diye kafanızın içinde kurup sizi depresyona sokan o iç sesinizle yola devam ederseniz o bahçede hiçbir güzellik yeşermez. Ama yalnızlığın sadece başka bir insanla giderilmeyeceğini, bir hayvanın, bir kitabın ya da kurulan güzel hayallerin de size eşlik edebileceğini anlayıp mutlu bir şekilde yola devam ederseniz, o bahçe size sonsuz güzelliği sunacaktır.