Yalnızlığın iyi mi kötü mü, doğru mu yanlış mı olduğu ile ilgili tarih boyunca pek çok fikir belirtilmiştir. Acaba, “Kendini yalnız hisseden kimse için her yer çöldür” diyen Anton Çehov mu, “Sakin bir hayatın tekdüzeliği ve yalnızlığı, yaratıcı aklı harekete geçirir” diyen Albert Einstein mı haklıdır? Bu her iki birbirine zıt fikri belirten her iki kişi de insanlık tarihinde iz bırakmış çok önemli kişilerdir ve bu her iki kişiden birisi acaba bu konuda yanlış bir fikir öne sürmüş olabilir mi?
Anton Çehov çok ünlü ve dünyanın en çok okunan yazarlarından birisi olarak “Kendini yalnız hisseden kimse için her yer çöldür” dediğinde acaba ne demek istemiştir? Çöl, hiçbir şeyin, hiçbir insanın olmadığı bir yerdir. Çehov’un bu sözüne göre kendini yalnız hisseden kişi hiçbir şeyin, hiçbir insanın olmadığı bir çölde tek başınadır. Ayrıca bu cümle bu tek başına olması durumunda insan hiçbir şey yapamaz, hiçbir şey üretemez, hiçbir şey yaşayamaz, bu insan hiçbir işe yaramaz anlamını taşımaktadır.
Oysa dünyanın en ünlü ve en çok bilinen bilim insanı olan Albert Einstein ise bu görüşe zıt olarak “Sakin bir hayatın tekdüzeliği ve yalnızlığı, yaratıcı aklı harekete geçirir” diyerek yalnızlığın faydalı bir şey olabileceğini iddia etmiştir. Einstein’ın bu sözüne göre yalnızlık bir insan için hiçbir işe yaramaz bir şey değil, tam tersine insanın yaratıcılığını sağlayan iyi bir şeydir.
Türk Dil Kurumu Sözlüğü’ne göre “yalnızlık” kelimesinin tanımı şöyledir: “1: Yalnız oma durumu, kimsesizlik, 2: Kimse bulunmama durumu, kimsesizlik, ıssızlık, tenhalık”. Bu tanımlara göre bir insanın kimsenin olmadığı bir yerde olması, tek başına olması acaba iyi midir kötü müdür, doğru mudur yanlış mıdır?
Aslında bu durum kişinin karakterine, davranış şekline, düşüncesine göre değişir. Kimisi yalnızlığı Çehov gibi kötü ve verimsiz bir durum olarak görebilirken kimisi de yalnızlığı Einstein gibi yaratıcılığı arttıran ve destekleyen bir durum olarak görebilir.
Bu arada acaba Çehov kendisini dünyanın en çok okunan yazarlarından birisi yapan kitaplarını acaba yalnızken mi yazmıştır, yoksa yalnız değilken mi yazmıştır? Tabi ki çok büyük ihtimalle kitaplarını yalnızken yazmıştır. Aynı şekilde acaba Einstein kendisinin tüm insanlık tarihinin en ünlü bilim insanı olmasını sağlayan çalışmalarını yalnızken mi yapmıştır, yoksa yalnız değilken mi yapmıştır? Tabi ki çok büyük ihtimalle çalışmalarını yalnızken yapmıştır.
Bir insanın kitap yazması, bilimsel çalışmalar yapması, ders çalışması, yaratıcı çalışmalar yapması, resim yapması, beste yapması, şiir yazması, kitap yazması, şarkı yazması gibi sanatla ve yaratıcılıkla ve bilimle ilgili çalışmalar yapması o konuya konsantre olması, o konuya yoğun bir şekilde vakit ayırması ile mümkündür. Aksi takdirde tek başına değilken, yalnız değilken, başkaları ile birlikte iken bu tarz çalışmaları yapması çok zor, hatta imkansızdır. Yanında arkadaşları ile sohbet eden birisinin bir bilimsel formül üstünde çalışması imkansızdır; yanında arkadaşları ile bir yerde yemek yerken birisinin kitap yazması imkansızdır; yanında birileri le sinemaya gidip film seyrederken birisinin şiir yazması imkansızdır; yanında birileri ile bir şeyler yaparken birisinin resim yapması imkansızdır. Yani yaratıcı bir iş ve/veya bir üretim ortaya çıkarmak için kişinin tek başına olup o konuyla ilgili çalışması şarttır.