Bir gün, yalan söylemeyen bir kahraman adam varmış. Tüm şehir halkı tarafından çok sevilen bu kahraman, bir gün uyanıp etrafına uzun bir gökyüzüne bakmış. Hemen fark ettiği bir sorun üzerine hemen o yöne gitmeye karar vermiş.
Bir adam, bir kadının çantasını çekerek, “Ver şu paranı artık!” diye bağırmış. Kadın, “Hiç param yok, bırak beni!” demiş. Kahraman, kadına dönüp, “Paran var mı?” diye sormuş. Kadın, “Evet.” demiş. Arkadan gelen adam, “Hadi ver, yoksa kötü olur.” demiş. Ancak kahraman, yalan söyleyemeyeceği için kendi parasını vererek sorunu çözmüş. Her şey düzeldiği gibi gitmiş.
Sonra gökyüzüne dönüp geri gittikçe, dört sorun daha fark etmiş. “Yorucu olacak.” diyerek yola koyulmuş. İlk olarak bir adamın kasaptan et alırken sorun yaşadığını öğrenmiş. Etin normalden pahalı olduğunu fark eden kahraman, ikisini de kırmamak ve yalan söylememek için eti kendisi almış.
Sonra yolda yürürken bir grup, onunla fotoğraf çekilmek istemiş. Birisi gelip, “Eğer müsait iseniz bir fotoğraf çekilebilir miyiz?” demiş. Kahraman, müsait olmadığını ancak hızlı olmaları şartıyla çekilebileceğini söyleyerek sorunu çözmüş. Hemen heyecanla fotoğraf çektirmişler ve kahraman yoluna devam etmiş.
En sonunda fark etmiş ki, iki sorun da aynı yerde ve aynı nedenle meydana gelmiş. Köydeki iki kadın, keçilerini kaybettikleri için birbirlerini suçluyorlarmış. Kahraman, durumu anlamış ve keçileri aramak için harekete geçmiş. Sonunda keçileri bulup sorunu çözmüş.
SON !!!