AŞK TÜM ZAMANLARIN İÇİNDEN GEÇER SERİSİ…
Benimle beraber sevgi ve saygı çerçevesinde yepyeni kitaplara ve hayallere çıkmaya hazır mısınız?
Kitabımız “Aşk Tüm Zamanların İçinden Geçer” serisi. Fakat bu sefer ele aldığımız konu daha çok aşk değil de farkı bir konu. Serinin isminden de anlaşılacağı gibi bir zaman yolculuğu kitabı. Çok ilginç değil mi?
Serinin birinci kitabı “Yakut Kırmızı.” Şimdilik bunun ne anlama geldiğini anlamayabilirsiniz (eğer okumadıysanız). Fakat size anlatınca aslında ne oldu çok net bir şekilde belli olacaktır.
Zamanın sınırlarını aşan bir yolculuğa hazır mısın? O on iki zaman yolcusundan biri ve hayatı tamamen değişmek üzere..
Bazen sırlarla dolu bir ailede yaşamak gerçekten de zordur.En azından on altı yaşındaki Gwendolyn bundan kesinlikle emindir.Ta ki günün birinde kendini 18. yüzyıl Londra’sında bulana dek. İşte o zaman ailesinin en büyük sırrını öğrenir: Zaman yolculuğu! Ancak bu yolculuklarda genç kızın hislerine yer yoktur. Çünkü aşk; durumu daha karmaşık hale getirmekten başka işe yaramaz.
Kitabın arkasında bunlar yazıyor. İşte o zaman anlatmaya başlayalım.
Aslında Gwendolyn’nin ailesinin geninde zaman yolculuğu var. Bu on ikinci zaman yolcusu da Gwendolyn’nin kız kardeşi Charlotte olarak biliniyor. Ama iş Gwendoly’nin kendisini 18. yüzyıl Londra’sında bulana dek.
– Bay George beni iki elimden tutup kendi eksenimde döndürdü. “Yaralanmamış!” dedi sesinden fark edilir rahatlamayla. Evet, kalbimi saymazsak…
Kendisiyle beraber geçmişe gittiği, cesur bir delikanlı var. Gideon. Gideon, 11. zaman yolcusu.
Gwendolyn ve Gideon’un aralarında çok farklı bir şeyler dönmektedir fakat bu ikili aralarındaki ilişkiye hiç zaman ayıramazlar. Çünkü geçmişte yaşanan olaylar geleceği çok kötü bir şekilde etkilemektedir.
Kitapta geçen “on iki çember” ne demek onu açıklamak istiyorum. On iki tane taş var ve bu taşlar geçmişe gidebilir ve geçmişte yaşayan zaman yolcularını ziyaret edebilirler. Gwendolyn Yakut, Gideon ise Elmas. Kehanete göre Yakut sonuncusu ve en güçlüsü. Kendisinde bulunan karganın büyüsü ,hayaletlerle konuşabilme, görünmez olanları görme yeteneği veriyor ve her zaman yolcusunda bu yetenekler farklı.
–
– “Parola!” Quark edit bisküvi ya da öyle bir şey. “Qua redit nesctis” dedi Gideon. Eh en azından yaklaşmıştım.
– “Gerçekten düşünceleri okuyabiliyor mu?” diye fısıldadım. “Uşak mı?” diye fısıldadı Gideon. “Umarın okumuyordur. Biraz önce onun sansara benzediğini düşündüm.”
– “Senin gibi kızlar yalnızca saç modelleri, giysiler, filmler ve pop starlarla ilgilenir. Sürekli kıkırdaşıp gruplar halinde tuvalete gidersiniz. Bir de Marks and Spencer’dan beş poundluk tişort aldığı için Lis’nın dedikodusunu yaparsınız.”
Daha fazla içlerinde tutabilirler mi bu gizli aşkı acaba? Hep beraber görelim bakalım…
Bu serinin 2. kitabıyla tekrar karşınızda olacağım. Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle…