Yıl 1900, ben doğdum. En çok duyduğum isim “Mustafa”. Genç yaşında başarıları ile ünlü olan bir isimdi bu. Daha çok küçüktüm tabi anlamıyordum ama yine de çok önemli biri olduğunu fark etmiştim. Biraz büyüdüğümde daha iyi anladım. On yaşına geldim ve Türk halkı onun sayesinde daha büyük başarılar elde etti.
Bir gün okula gittim ve öğretmenimiz Atatürk’e bir mektup yazmamızı istedi. Ben de çok özenerek bir mektup yazdım. Öğretmenimiz bu mektupları herkese okutuyordu ve sıra bana gelmişti ve okumaya başladım.
“Sevgili Atam, ülkemize kattığın her şey için çok teşekkür ederim. Senin sayende bu ülke parlayacak ve ilerleyecek. Kadınların ve erkeklerin eşit olması bile bu ülkede senin sayende oldu. Belki sen olmasaydın bu harfler bile olmayacaktı. İyi ki varsın Atam.”
Arkadaşlarım çok beğendiklerini ve anlamlı olduğunu söylediler. Öğretmenimiz de çok beğenmişti. Çok mutlu bir şekilde eve döndüm ve bütün bunların bir rüya olduğunu anlamıştım ve bu rüyayı aileme anlatmak için çok heyecanlıydım.