Yağmurlu Okul Gecesi (revision)
Yağmurlu Okul Gecesi (revision)

Yağmurlu Okul Gecesi

O gün her cumartesi olduğu gibi yine okuldan çıkıp arkadaşlarımla buluşmuştum ve aslında gece geç saatlere kadar onlarla kalmayı planlıyordum ama planlarıma bir anda başlayan sağanak yağmur engel olmuştu. Aslında hava sabah böyle değildi bu yüzden yanıma bu duruma karşı bir şey almamıştım. Saat 7 gibi yağmur başlamıştı ve ben de okula yakın olduğumdan dolayı Mert ile okula gitmiştik. Babamlar gelene kadar orda kalıp basketbol oynayıp zaman geçirecek şeyler yapmayı planlıyorduk ama gerçekten zaman geçtikçe daha çok sıkıldık ve okuldaki sınıfları dolaşmaya karar verdik.
Birkaç sınıfa gezdikten sonra bizim ayak seslerimiz dışında başka bir sesin daha yankı yaptığını fark ettik ilk başta ikimiz de birbirimizi korkutmamak için şimşek çakıyordur falan diyerek olayı dağıtmaya çalıştık. Lise katından futbol sahasına baktığımızda birinin tek başına futbol oynadığını gördük ama garip şapkasından dolayı yüzünü tam anlayamamıştık. Biraz onu izledikten sonra ortada hiçbir şey olmadığı halde bir anda biri onu çağrıyormuşçasına topu bırakıp gitti. İkimiz de bu olaydan biraz ürkmüştük bu çocuğun kim olduğunu sormaya güvenliğin yanına gittik ve okulda sadece ikimizin olduğunu söyledi. Bunu öğrendikten sonra ödümüz patladığından aslında okuldan çıkıp gidebilirdik ama en azından aksiyon belki bir şey olur en azından zaman geçirmek için daha fazla kalıp çocuğu aramaya başladık.
En alt kattaki sınıflara bakmaya başladık ve bulamadık derken bir anda bir basketbol topu yavaşça merdivenden yuvarlanmaya başladı ve ikimiz de korkudan kalp krizi geçirecek kadar olmuştuk ama hala o çocuğu aramaya devam ettik.
Lise katına çıkıp yine sağı solu kurcalıyorduk ben tek başıma öğretmenler odasına bakmaya gittim ve bakalım yağmur azalmış mı acaba diye camdan bakacaktım ama gördüğüm şey yağmurla sınırlı değildi. Aşırı korkmuştum o an bu yüzden Mert’i yanıma çağırdım ve o da camdan bakıp ne var dedi. O çok korkmuş gibi gözükmüyordu ona çocuk buraya doğru bakıyor görmüyor musun diye sorduğumda ne çocuğu, korkutma beni dedi. Tekrar camdan baktığımda kimse yoktu tüylerim diken diken olmuştu.
En son kat olan spor salonunun olduğu kata çıktık ve gece olduğu için karanlıktı. Sadece sokak lambaları sayesinde aydınlanıyordu orası. Spor salonun içinden geçerken Mert bir anda heykel gibi durup tribünden bir yere kitlendi bana sakın arkana bakma sadece kaç dedi. Yine de ben arkama baktım ve o çocuk orda oturmuş bizi izliyordu var gücümüzle koştuk ama bir süre sonra Mert’in arkamda olmadığını fark ettim. Bağırma sesleri gelmeye başlamıştı dolap kapakları kendi kendine açılıp kapanıyordu ve kitlenmiş haraket edemiyordum ışıklar kendi kendine açılıp sönüyordu korkudan ağlayacak kadar olmuştum yere kıvrılıp korunmaya çalışıyordum.
Zaman geçtikçe sesler daha şiddetleniyor insan sesi artıyordu ve bir anda ışıklar kesildi ve sesler durdu sadece hafif hafif parmak ucunda yürümeye benzer sesler geliyordu. Yaklaşık 30 saniye sonra ışıklar açıldı ve “İyi ki doğdun!!” sesi geldi. Gözlerimi açtığımda tüm arkadaşlarımın bana bakarken ve ellerinde bir pasta ile gördüm. Nasıl tepki vereceğimi bilemedim kalbim saniyede 1000 atıyordu sanki kekelayerek konuşuyordum. Bana hiç unutamayacağım bir doğum günü yaşatmışlardı.

(Visited 102 times, 1 visits today)