Şubat ayının sonları; mart ayının başlarına doğru, havanın yavaş yavaş ısınmaya başladığı zamanlardı. Fakat o gün hava yağmurluydu. Şemsiyemi alıp dışarı çıktım. Yağmurlu havalarda dışarı çıkmak benim için ayrı bir hoş oluyordu.
Akşamüstü eve dönmeden önce, ara sokakların birinde her zaman aldığım çikolatalı donatlardan birkaç tane aldım. Tam dükkândan çıkmıştım ki, “Eğer ona bir şans daha veriyorsan kendini bir daha kandırmayı göze alıyorsun demektir.” Yerde bulduğum bu notu alıp cebime koydum ve hızlıca oradan uzaklaştım.
Zarif bir el yazısı ile küçük, mavi bir kâğıda yazılmış bir nottu bu. “Eğer ona bir şans daha veriyorsan kendini bir daha kandırmayı göze alıyorsun demektir.” Bu cümleyi bir süre okuduktan ve biraz da tekrarlamama rağmen hala bir anlam çıkartamamıştım. Acaba planlanmış bir şekilde oraya konulup benim ya da bir başkasının alması istenmiş olabilir miydi? Belki de sadece bir tesadüftü. Bir yerde bu sözü görüp beğenmiş bir adam ya da kadının bu sözü not etmesi ve onu düşürmesiyle benim bu notu bulmam gibi.
Yatmaya hazırlandıktan sonra yeni aldığım bir kitaba başladım. O kadar akıcıydı ki, bir oturuşta yarısına gelmiştim bile. Kitap dostluk ile alakalıydı. Sayfayı çevirdiğimde hiç yabancı olmayan bir cümle ile karşılaştım: eğer ona bir şans daha veriyorsan kendini bir daha kandırmayı göze alıyorsun demektir. Bu notun sahibi bu kitabı okumuş olmalıydı.
Ertesi sabah bir arkadaşımla kitap fuarına gitmek üzere yola çıktık. Sabahın erken saatleri olmasına rağmen umduğumuzdan daha çok kişi vardı. Fuarda dolaşırken sadece kitaplara bakmıyor, aynı zamanda da insanların etrafa olan tavır ve davranışlarını gözlemliyordum. Tam bir köşeyi dönüyorduk ki gözüme bir şey takılmıştı. Arkadaşımı durdum ve yazıya baktım. Evet, yine aynı yazı. Arkadaşıma tüm her şeyi anlattım. Daha sonra ise standın biraz gerisinde duran yazarın yanına gittim ve arkadaşıma söylediklerimi ona da anlatmak üzere sohbet etmeye başladım. Bunun üzerine yazar, notu onun yeni çıkan kitabı için haftalar önce yazmış ve benim bulduğum yerde düşürmüş olabileceğini söyledi.
Kitap fuarından çıkmış eve dönmek üzere yola çıkmıştık. Arkadaşım yazarın yazdığı bu sözün “dostluk” ile kurduğu ilişkiyi çok anlamlı bulduğunu ve onun bu cümleyi ilk duyduğunda “aşk” ile kurduğunu söyledi. Ben de ona katılıyordum. Gerçekten de şaşırmıştım. Bir cümleden birden fazla anlam çıkarılabileceğini işte bugün daha iyi anlamıştım.