Ya İstiklal Ya Ölüm

Bir toprak parçasına vatan demek, uğruna savaşmak, sayısız insanın kanını döküp temelini askerlerin kemiklerinin oluşturduğu bu ülke bizim diyebilmek cesaret ister.Ülkenin dört bir yanı ‘tek dişi kalmış canavarlar’ ile çevrili iken ve halk aç, susuz, hasta, umudunu kaybetmiş bir haldeyken milletin içindeki vatan ateşini tutuşturarak damarlarındaki kanın ‘özgürlük’ diye kaynamasını çığlık atmasını sağlamak çok az sayıda kişinin yapabileceği bir şeydir. Nitekim vatanımızı kurtaran kişi ne başkasına benzer ne de başkası onun gibi olabilir. O kişi tarihin sayılı liderlerinden Mustafa Kemal Atatürk’tür.

Mustafa Kemal’e hayal kuruyorsun dediler o aldırmadı, tutuklamaya çalıştılar ancak başarılı olamadılar, Ellerini ardlarına koymadılar yine de başarılı olamadılar. AksineMustafa Kemal daha da çok çalıştı, çabaladı ve sonunda başardı. Bütün illeri tek tek düşman elinden kurtararak ‘hasta adam Osmanlı’ yerine laik türkiye cumhuriyetini kurdu. Sonunda yıllardır uğruna çabaladığı şeyi başarmıştı. Osmanlı’nın yerine Türkiye’yi, tek adam yönetimi yerine Cumhuriyeti ilan etti. Ancak yapılacaklar bitmemişti sırada kökten değişiklikler yapmak vardı. Önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı bunu şapka ve kıyafet devrimi ve benzerleri takip etti.

Artık vatan hür düşünme ortamına sahip, laik ana dili türkçe olan yanı kısacası Atamız’ın hayal ettiği bir ülke haline gelmişti. Yalnız bu seferde tek bir sorun vardı masada o da cumhuriyetin daimliğini sağlayabilmekti. Bunun için Atatürk Türkiye Cumhuriyetini gençlere korumaları için teslim etti ve eğer Türkiye Cumhuriyeti bir gün müdafaa mecburiyetine düşerse ihtiyaç duyacakları kudretli nerde bulmaları gerektiğini gençliğe hitabenin son paragrafında şu şekilde belirtti:

”Ey Türk İstikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki  asil türk kanında mevcuttur.”

Bu yılda cumhuriyetimizin 100. yılını coşku ve heyecanla kutlarken unutmamalıyız ki bu ülke bize yani asil ırktan olan Türk gençlerine Atamız tarafından emanet edilmiştir. Bizlere düşense bu ülkeyi ne pahasına olursa olsun herhangi bir zor durumda savunmalı ve gelecek nesilleri de bu konuda eğitmeliyiz. Bizler ülkenin geleceği, gelecek nesillerin yol göstereni ve hepsinden önemlisi asil Türk kanını damarlarında taşıyan bireyleriz. Atamızın bize gösterdiği yolda onun ilkeleri ile ilerlemek, Türkiye Cumhuriyetinin daimi sağlamak ve en önemlisi ne olursa olsun Türk Bayrağının göklerdeki yerinin sonsuz olmasını sağlamak bizlerin elindedir.

Kaynakça:

https://tdk.gov.tr/genel/ataturkun-genclige-hitabesi/

https://sozluk.gov.tr

https://www.google.com/search?q=cumhuriyetin+100.+y%C4%B1l%C4%B1+logo&client=safari&sca_esv=574891262&rls=en&tbm=isch&sxsrf=AM9HkKlPeal-okh7XvOxsBP92PIx899noA:1697737526867&source=lnms&sa=X&ved=2ahUKEwjzs9eR1YKCAxXCXvEDHbmYBrkQ_AUoAXoECAEQAw&biw=1200&bih=577&dpr=2#imgrc=a30czBiZsnjcUM&imgdii=qhYQdsB4i0bwXM

https://www.aa.com.tr/tr/gundem/mebden-cumhuriyetin-100-yili-kutlamalarina-ozel-hazirlik/2972927

(Visited 7 times, 1 visits today)