O gün yorgun argın eve geldim. Sebebini bilmeksizin içimde bir sıkıntı vardı. O yüzden önce biraz dışarı çıktım ve köpeğim ile birlikte biraz yürüyüş yaptım. Eve gelince acıktığım için kendime annemin önceden yaptığı makarna, kavrulmuş et ve mercimek çorbasını ısıtıp yedim. Biraz olsun kendime gelmiştim. Ardından hemen ödevlerime yapmaya başladım.
Aniden telefonum çaldı ama bilinmeyen numara olduğu için telefonu açmak istemedim. Aramayı reddetmeden sadece telefonun susmasını bekledim. Telefon sustuktan hemen sonra aynı numara beni tekrar aradı ve bu sefer reddettim. Ardından tekrar telefon çalınca belki de acil bir şey vardır diye telefonu açtım. Gelen bu ses sınıf arkadaşım olan Duru’nun sesine benziyordu. Benzetmem de doğru çıkmıştı. Halimi hatırımı sorduktan sonra cuma akşamı bir parti olduğunu ve beni de davet ettiğini söyledi. Ben de çok mutlu oldum. Bu heyecanla birlikte hemen Duru’nun teklifini kabul ettim. Annem ve babam eve gelince bu parti olayını onlara da anlattım. Onlarda benim bir partiye gittiğimi duyunca sevindiler. Çünkü birçok çocuğun aksine hiç sosyal biri değildim. Sonraki gün annemle gidip bana güzel bir elbise ve ayakkabı aldık. Kendimi çok güzel ve özel hissetim bu kıyafetin içerisinde. Cuma günü yeni kıyafetlerimi arkadaşlarıma göstermek için çok sabırsızlanıyordum. Cuma günü olmuştu okul sonrası hızlıca bir şeyler atıştırdıktan sonra hemen yeni kıyafetlerimi giydim. O kadar sabırsızdım ki hazır olduğumda daha partinin başlamasına 2 saat vardı. O süre içerisinde sanki karşımda birileri varmış gibi konuşmaya başladım. Partiye gittiğimde nasıl konuşacağımı, nasıl oturacağımı, nasıl dans edeceğimi falan çalıştım. İşte parti için yola çıkma vaktimiz gelmişti. Annem arabada hareketli müzikler dinliyordu. Ben de kafamı cama yaslamış bir şekilde dışarıyı izliyordum. Sonunda vardık. Annem beni bırakıp hemen gaza basıp gitti. İçeriye girdiğimde herkes farklı farklı kıyafetler giyiyordu. Cadılar bayramını kutluyorlardı. Ardından beyaz bir şey uçarak üstüme geldi ve beniz korkuttu. Ben de doğal olarak çığlık attım. Bir anada herkes gülmeye başladı yetmezmiş gibi bir de videoya çekiyorlardı. Ardından Duru ve arkadaşları yanıma geldi. Benim hangi karakter olduğumu sordu. Ben de hiç bir karakter olmadığım halde prenses oldum dedim. Onlar da kahkaha atarak onay verircesine başlarını aşağı yukarı doğru salladılar. Ben ucuz yırttığı düşünürken yarım saat sonra Duru’nun en yakın arkadaşı Beyza yanıma geldi ve vişne suyumu kafamdan aşağı döktü. Ben de dondum kaldım öylece. Hiçbir şey yokken bana bu iğrenç tavrı neden yaptığını düşündüm. Ama gerçekten hiç sebep yoktu. Ardından Zeynep yanıma gelerek kafamdan aşağı un poşetini boşalttı. Son olarak Dilara yanım gelerek kafamda yumurta kırdı. Artık hem üzüntüden hem de sinirde gözümden yaş geldi. Biranda Duru yanıma gelerek ”Vişneli kek yemek isteyen var mı?” diye bağırdı. Bende sinirlendim ve ”Başıma bunların geleceğini bilseydim hiç o telefonu açmazdım!” diye söylendim. Herkesin gülmesine rağmen bir şey olmamış gibi güldüm. Ama içten içe ağlıyordum. Parti bittiğinde annem geldi.
Annem bana neler olduğunu sorunca o üzülmesin diye bana şaka yaptıklarını ve bu şakanın benim de hoşuma gittiğini söyledim. Gerçekleri ona söylemedim ve söyleyemem de. O da hafif tebessüm etti bana. Yol boyunca kendimden çok utandım. Ama utanması gereken ben değildim onlardı.
Vişneli Kek
(Visited 13 times, 1 visits today)