Evde izole bir şekilde zaman geçirdiğimiz şu günlerde dışarıda sevdiklerimizle geçirdiğimiz vaktin değerini bir kez daha anladık. Ancak virüsü kapma korkusuyla yaşadığımız bu dönemin etkilediği tek şey insan ilişkileri değil. Bu süreç bilinç seviyemizi arttırdığı gibi ülkelerin gelecek planlarında da değişikliğe sebep oldu. Bundan sonraki dönemde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak gibi görünüyor.
Korona virüs krizi önümüzdeki en az birkaç yıl ülkeleri daha içe dönük bir bakış açısı geliştirmeye yönlendirecek gibi duruyor. Toplumlarda kendi kendine yetebilme içgüdüsü gelişecek ve bu yönde tedbirler alınacak. Geçtiğimiz haftalarda, Fransa Başbakanı ülkede yedek parça açısından Çin’e bağımlı olan otomotiv sektörünün durma noktasına geldiğini, kriz sonrası buna yönelik tedbirler alınacağını belirtti. Belki de sadece kendine yetmek de yeterli olmayacak, otomotiv sektöründe hizmet veren fabrikalar bir kriz anında sağlık sistemine yönelik ürünleri üretebilecek şekilde geliştirilecek. Fabrikalardaki tezgâhlarda otomotiv yedek parçası yerine solunum cihazı üretimine geçmek en başta biraz masraflı bir yatırım gibi görünse de insan canından önemli bir şey olmadığı tüm dünya tarafından görüldü.
Ekonomik krizlerden farklı olarak bu salgından sonra devletler daha çok sağlık, ekoloji, üretim ve tedarik zinciri konularına önem vermek zorunda kalacak. Devletin alacağı tedbirlere ilave olarak işverenlerin eski çalışma düzenine devam ederek işyerinde önlemler almak yerine, bu yeni durumun gerektirdiği biçimde bir çalışma biçimine geçmeleri gerekecek. Özellikle market ve eczaneler müşterilerini online siparişe yönlendirecek ve internetten onlara hizmet vermeyi düşünecekler. Bu durumda internet sitelerini ve altyapılarını bu amaca yönelik olarak revize etmeleri, diğer yandan siparişleri yerine ulaştıracak personel istihdam etmeleri zorunlu hale gelecek. Online satışa yönelik hizmetlerin hızla büyüyeceği yeni iş evreninde herkesin peşinde koşacağı “Big Data” olacak. Tüketici eğilimleri ve moda akımların yakından takip edileceği bir süreç yaşayacağız. Bu dönemde endüstri ile bilişim teknolojileri bir araya gelerek yeni donanımlar üretecek.
Diğer yandan, “evden çalışma” ve “uzaktan eğitim” konularının yakın geleceğin en önemli konu başlıkları arasına gireceği anlaşılıyor. Maliyetlerin daha düşük olduğu bu alanlara yönelik proje ve Ar-Ge çalışmalarını girişimcilerin yakından takip edeceği bir sürece giriyoruz.
Hastane, market, eczaneler ve toplu taşıma araçları… Şüphesiz bulaş riskinin yüksek olduğu bu mekânlarda çalışan personelin sağlığının korunması son derece önemli. Sürekli risk altında çalışan personelin korumalı alanlarda çalışması için yeni düzenlemeler yapılacak. Personelin içinde çalışacağı korumalı kabinler bundan sonraki hayatımızda sıkça göreceğimiz unsurlar olacak. Yine yeni dünya düzeninde hizmet sektörüne yönelik pek çok alanda robotların çalışacağını öngörmek mümkün. Robotların ve yapay zekânın her sektörde daha aktif yer bulacağı iş dünyasında bundan en fazla faydalanacak alan tedarik zincirleri olacak.
Yeni nesil corona virüsün dünyaya etkisinin ilk aşamasını yaşıyoruz. Salgının önlenmesi ve hastaların tedavisi
öncelikli hedef olarak görülüyor. Sonraki süreçte ilaç ve aşılara yönelik çalışmaların hız kazanacağını, bu kapsamda yeni araştırma enstitüleri ve laboratuvarların açılacağına tanık olacağız. Diğer yandan takip, yüz tanıma, retina imzası gibi teknolojiler daha da gelişecek. Hastalık riski taşıyanların takibi başlayacak. Hatta herkese bir çip takılacağı bile konuşuluyor. Yani medikal alandaki yatırımların değişimi ile birlikte sağlık ve sigorta alanında yeni açılımlar da birlikte gelecek.
Pandemi sonrası dünyada farklı bir düzenin olacağı açıkça görülüyor. Bazı sektörler yok olurken pek çok yeni sektör ortaya çıkacak. Ama kesin olan bir şey var ki o da analog şirketler ömrünü tamamlayacak dijital dünya yükselişe geçecek. Bu yeni yol birçok bilinmezliği ve sorunu da beraberinde getirecek. Bunların neler olacağını ve sebep olacaklarını ise zaman gösterecek.