Bir iş yeri sahibinin en önemli görevlerinden biri çalıştırdığı insanlara sunduğu imkanlar ve onlara davranış biçimidir. Aslında çalışanların verimini attırmanın yöntemi de onların size verdiği hizmete karşılık sizin de onlara verdiğiniz saygıdır. Bir iş yerinin sahibi olarak onlara paralarını verip ‘’Ben onlara paralarını verdim gerisi onlarda…’’ demek yanlış bir bakış açısıdır. Bir iş yerinin sahibi olduğunuzu düşünün, nasıl daha verim alabileceğiniz bir iş ortamı yaratırsınız?
Bence bu cevaba giden en önemli yol, çalışanların kalbini kazanmaktan geçer. Bir işçi iş yerine her gün eziyet olarak geliyorsa ortada bir sıkıntı vardır. Tabii ki yaptığı iş yorucu olabilir fakat kastetmeye çalıştığım şey bu değil. Genel olarak çalıştığı ortamın fiziksel şartları, diğer çalışanlarla olan ilişkisi, patronun ona olan davranışları ve ona karşı duyduğu saygı bir çalışanı motive etme ve iş ortamını daha çekilebilir bir hale getirmede oldukça etkilidir. Eğer bu şartlar sağlanmazsa işçi asgari bir biçimde performans sergileyip oldukça düşük bir verim elde edecektir. Bunun yerine bir işçiye sağlıklı bir iş ortamı sağlanırsa hem işçi hem de işveren için iki taraflı kazanç sağlanılabilecek bir durum yaratılabilir.
Bu noktada en önemli faktörlerden biri ast-üst ilişkilerindeki saygıdır. Bir patron altındakilere sırf onlardan üst bir rolde diye saygısızlık yapma hakkını bulamaz. Bu altında çalıştırdığı kişilerin patrona karşı kin beslemesine, daha sonrasında ise yaptıkları işi kala almamaya yol açabilir. Bu da doğal olarak iş ortamındaki verimi oldukça düşürür. Bunun yerine saygılı, altındakilere nasıl davranması gerektiğini bilen patron olmanın onlardan daha iyi olmadığının farkında olan bir patron işe alınırsa verim oldukça artacaktır.
Sosyal ilişkiler dışında fiziksel şartlarda bu noktada verimi arttırma konusunda bir etken. Masraftan kaçıp daha ucuz diye alınan iş makineleri, kullanılan ucuz cihazlar iş yerindeki verimi oldukça düşürebiliyor. Yaşadığımız coğrafyada da bunun örneklerini zaten çokça görebiliyoruz. Verilen hizmetin kalitesini değil sadece masrafını düşünen iş verenler kalitesiz ürünler ortaya koyup birçok insanı mağdur edebiliyor. Başta kâr edildiği düşünülse de ucuz materyal kullanımı uzun süreçte birçok müşteri kaybına yol açacaktır. Bunun yerine malzemeden ve makine kalitesinden ödün verilmeyip kaliteli mallar ortaya konulursa uzun süreçte alınan verim oldukça artacaktır.
Bir iş yeri sahibi olmak çoğu insan tarafından kolay gibi gözükse de düşünülmesi gerek çok şey vardır. İş verenin sorumluluğu işçi gibi fiziksel olmasa da aslında yapması, düşünmesi gerek bir çok sorumluluğu vardır.