Merhaba, ben Zeynep. Bugün sizlere hayatımın en önemli parçasını anlatmak istiyorum. Bu, hayatımda verdiğim en iyi karardı. Eğer bu kararı vermeseydim, sonradan pişman olabilirdim. Neyse, fazla uzatmadan anlatmaya başlayayım. Öncelikle bir doktor olduğumu belirteyim.
Küçük yaşlarda, oyuncaklar alıp bebeklerimi ameliyat ederdim. Gerçekten organlara, bilime ve doktor olmaya meraklı bir çocuktum. Bu ilgi ve merak hiç değişmedi. İlkokul 4. sınıfta, okulumuzda bir laboratuvar vardı ve orada deneyler yapardım. Fakat laboratuvarda insan organları hakkında fazla bilgi verilmiyordu. Öğretmenimiz, organları 8. sınıfta detaylı olarak işleyeceğimizi söylemişti ve belki de yaşımız bu konuları anlamak için biraz küçüktü. Buna rağmen tıp okumayı çok istiyordum. 7. ve 8. sınıfa kadar deney yapmaya ve bilimi keşfetmeye devam ettim, organlara ilgim hiç azalmadı ve sabırsızlanıyordum. 8. sınıfa geçip organları öğreneceğimiz günü büyük bir heyecanla beklediğimi hatırlayınca hâlâ duygulanıyorum.
8. sınıfa geçtiğimizde, nihayet organlar hakkında bilgi edinmeye başladık. Adım adım ilerleyerek hayvan organlarını inceledik. Bazı arkadaşlarımın midesi bulandı, bazıları ise bu konuya ilgi duymadı. Fakat sınıfın en meraklısı bendim. Sınav öncesi bana “Ressam mı olmak istersin, doktor mu?” diye sordular. Cevabım nettir: “Doktor olmak istiyorum.” dedim. Tıp fakültesini kazandığımda ve tıp okumaya başladığımda ne kadar doğru bir karar verdiğimi bir kez daha anladım.
Şimdi çok mutluyum; doktor olmak hayatımda verdiğim en iyi karar.