Tam birinciliğe yükseliyordum ki uyandım. Bu bir rüyaydı. Rüyaların en heyecanlı yerinde uyanmaktan hiç hoşlanmıyordum. Kalktıktan sonra yatağımı toplayıp kıyafetlerimi değiştirdim. O gün akşama kadar video oyunu oynamayı düşünüyordum çünkü ertesi gün video oyunu turnuvası vardı. Heyecanla annem ve babamın yanına gittim. Beraber kahvaltı hazırladık. Kahvaltıda annem:
— Çocuğum, bugünü video oyunu oynamak için ayırdığını biliyoruz ama bir banka soyulmuş ve ona bir göz atmamız gerekiyor. Bu yüzden kuzenin Miray ile kalacaksın. Senin için uygun mu?
— Tamam anneciğim, dedim üzgün bir şekilde.
— Asma suratını, öyle; Miray ablan ile çok eğlenirsin, dedi babam.
— Aslında olabilir, anlaştık.
— Tamam o zaman.
Çantamı hazırlamaya koyuldum. Tam bilgisayarımı koyuyordum ki annemin dediklerini hatırlayıp bilgisayarımı çıkardım. Yanıma sadece su, telefon, sakız, gofret ve kulaklık aldım. Evden çıkıp arabaya bindik. Mirayların evi uzak değildi. Sonunda Mirayların evine vardık. Miray ablamı uzun zamandır görmüyordum. Kapıyı tıklatmamızla açılması bir oldu. Miray ablama sarıldım. Eve geçip çantamı astım. Bir süre boş oturduktan sonra Miray ile sohbet etmeye başladık. Miray heyecanla:
— Hayalindeki köpeği aldınız mı?
— Hayır.
— Peki, kayak yapmayı biliyor musun?
— Hayır.
— Denemek ister misin?
— Olabilir, neden olmasın?
Miray ile beraber kayak malzemelerini hazırladık. Beraber metroya binip kayak merkezine gittik. Orada kayak yapmayı öğrendim. Bu, hayatımda verdiğim en iyi karardı. Çok mutluydum. Yaklaşık iki saat sonra geri döndük. Sıcak çikolata yapıp film eşliğinde içtik. Harika bir gün geçirmiştik. Yatmaya hazırlanırken:
— Abla, umarım bugün yaptıklarımızın rüyasını görürüm.
— Umarım ama yarıda bölünmesin sakın.
— Evet, çok doğru.
Gülüştük ve yattık. O gece mışıl mışıl uyudum.