Merhabalar. Bu ayki yazımda sizlere 22 Eylül 2014 tarihinde ‘erken erişim’e açılan The Long Dark isimli oyunu tanıtacağım.
Geliştirici = Hinterland Studio Inc.
Yayıncı = Hinterland Studio Inc.
Tasarımcılar = Raphael van Lierop , Alan Lawrence
Platformlar = Xbox one , Windows , Linux, Mac OS
Minimum sistem gereksinimleri
- İşletim Sistemi: Windows XP
- İşlemci: Dual-Core Intel i5 CPU @ 2GHz+
- Bellek: 4 GB RAM
- Ekran Kartı: Intel 4xxx Series w/ 512MB VRAM or better
- Depolama: 1 GB kullanılabilir alan
Önerilen Sistem Gereksinimleri
- İşletim Sistemi: Windows 7
- İşlemci: Intel i7 CPU @ 2.6GHz or higher
- Bellek: 8 GB RAM
- Ekran Kartı: nVidia GTX 555 w/ 1GB VRAM or better
- Depolama: 1 GB kullanılabilir alan
- Ses Kartı: Ideally, something with Surround capabilities.
Steam fiyatı = 31 tl
Oyunu sizinle birlikte incelerken bu video eşliğinde okumanızı tavsiye ederim. Soğuğu iliklerinize kadar hissedeceksiniz ve atmosfere daha rahat gireceksiniz.
Not: Dinlediğiniz seslerin hiçbiri yapay değildir. Kanada’da çıkan kar fırtınalarının ve rüzgar seslerinin kaydedilmesi ile oluşturulmuştur.
Steam üzerinden 22 Eylül 2014 tarihinde erken erişime sunulan The Long Dark kendisiyle türdeş olan çoğu oyunun aksine gerçekçi atmosferi ve çizgi roman çizimlerini anımsatan grafikleri ile dikkat çekmekte.Yapımcıları olan Hinterland Studio’ nun bilinen ilk oyunu olması, Long Dark’ı gözümüzde daha da yüceltiyor. Gerek oyun eleştirmenleri gerek oyuncalar tarafından oldukça sevilen bu oyun, geniş bir hayran kitlesine sahip. Oyun hala Sandbox’ta. Bu da demek oluyor ki oyun tamamlanmış değil, buna rağmen oyundan zevk almak mümkün. Oyunun sesleri size atmosfere sokarken bir yandan kurtların uluma sesleri bir yandan ayıların ağaçları pençeleri ile çizerken çıkardığı sesler sizi yeterince tedirgin edecek. Diğer bir yandan kargaların üzerinizde uçarken çıkardığı sesler sinirlerinizi bozacak, aynı zamanda kara basarken çıkan kütürtülü sesler ise soğuk kış günlerini yaşatacak sizlere.
Hikayesi
Jeomanyetik fırtına yüzünden Kanada’nın ıssız kesimlerine düşen bir uçağın pilotu olan Will Mackenzie olarak başlıyoruz oyuna. Üstümüzde yıpranmış elbiseler, üç-dört tane çikolata, bir işaret fişeği ve bunun gibi birkaç temel malzeme ile çıkıyoruz yola. Oyun halen Sandbox’ta olduğu için hikaye bu kadarıyla sınırlı.
Fakat yapımcıların paylaştığı bu videoda ”story mod”a dair birkaç bilgi edinebiliyoruz. Oyunda şu an için bizden başka yaşayan insan bulunmamakta. İlerleyen zamanlarda ne olur hep birlikte göreceğiz.
Nasıl oynanır?
Oyuna ilk başladığınızda size 4 farklı seçenek sunuluyor.
Pilgrim : Bu oyun modunda vahşi hayvanlar size saldırmıyor. Düşmekten, acıkmaktan, susamaktan ve soğuktan en az bu modda etkileniyorsunuz. Ben fazla heyecana gelemem, biraz dolaşır etrafa bakarım derseniz bu mod tam size göre.
Voyageur : Bu oyun modunda vahşi hayvanlar size saldırabiliyor fakat onlardan kaçmak diğer modlara göre bir nebze daha kolay. Yine de dikkatli olmalısınız !
Stalker : Geldik benim en sevdiğim moda. Hayatta kalma duygusunu iliklerinize kadar hissettiren en ideal mod bence bu . Pilgrim ve voyageur moda göre biraz daha zor olsa da oynayıp tecrübe kazandıkça daha çok seveceksiniz.
İnterloper : Fazla söze gerek yok! Ölmek hiç bu kadar kolay olmamıştı. Sağlı sollu gelen kurt saldırıları mı dersiniz yoksa bir ayının sizi parçalara ayırana kadar üstünüzde tepinmesi mi? Seçme şansınız yok çünkü her ikisini de kısa süre içinde yaşayacaksınız.
Oyuna başladınız ve ilk oyununuz olduğu için voyageur modla başlamak istediniz. Gayet güzel bir seçim, tebrik ederim. Şimdi karşınıza harita seçeceğiniz bir yer çıktı. Benim önerim harita seçimini ”random”a almanız. Böylece oyun daha heyecanlı bir hal alacaktır ama illa bir harita seçmek istiyorum derseniz mystery lake ile başlamanızı öneririm. ”Lake cabin”leri loot ederek bolca eşya toplayabilirsiniz.
Oyunda korkmanız gereken 2 hayvan: ayı ve kurt. Kurtlar genellikle tek başına dolaşan siyah renkli, fazla yaklaşmadıkça size saldırmayan canlılar. Bir kurt size saldırdığı zaman ‘1’ tuşuna basıp envanterinizden çıkaracağınız bir işaret fişeğini kurda doğru sallayıp kurdu kaçırabiliyorsunuz.
Bazı kurtlar ise gerçekten çetin ceviz çıkabiliyor. Böyle olduğunda ise kurt üstünüze doğru koşup size atlayacak ve size saldıracaktır. Böyle olduğunda oyun size kurt saldırısından kurtulmanız için iki seçenek sunmuş.
Eğer elinizde avcı bıçağı varsa kurda saldırmak gibi bir şansınız var fakat bu bıçağı bulmak kimi zaman o kadar kolay olmuyor. Elinizde bir bıçak bulunuyor ise farenin sağ tuşuna seri bir şekilde basmanız lazım ki kurdu yaralayıp kaçırasınız . Eğer elinizde avcı bıçağı yoksa elleriniz ve kollarınızı kullanarak kurdun ağzını suratınızdan uzaklaştırmaya çalışıyorsunuz. Kurt saldırısından sonra giysileriniz yıpranıyor ve kondisyonunuz düşüyor. Bunlar yetmezmiş gibi baş etmeniz gereken kanamalar ve enfeksiyon baş gösteriyor kanamayı bandaj kullanarak, enfeksiyonu ise ecza dolaplarında bulabileceğiniz antibiyotikleri kullanarak bastırabilirsiniz.(Antibiyotiğin etki etmesi için en az 12 saat uyumanız gerekiyor .) Eğer bulabilirseniz av tüfeği(rifle) kullanarak bu hayvanları kafasından vurup tek mermi ile öldürmeniz mümkün. Cesedin üstüne gelip farenin sağ tuşuna tıkladığınızda hayvanın derisini yüzmek, etini almak ve bağırsaklarını toplamak gibi bir seçenek de çıkıyor. Bu derileri toplayıp ilerde rüzgar nedir bilmeyen bir ‘KURT DERİSİ MONT‘ yapabilirsiniz. Ya da aldığınız eti ateşte pişirerek tüketebilir ve kaybettiğiniz kalorileri tekrar kazanabilirsiniz . Bağırsakları ise yere koyup 5 gün bekleterek kurutabilir sonra da bunları bot yapımında kullanabilirsiniz. Attığınız merminin kurdu bulacağından emin olun yoksa bir kurt saldırısı ile uğraşmak zorunda kalırsınız.
Ayılar, belki de bu oyunun en çok korkulması gereken canlısı. Saldırdıklarında giysileriniz o kadar çok yıpranıyor ki kullanılmaz hale geliyor. Siz de esen rüzgarı olduğu gibi hissediyorsunuz. Bu durum da yakın zamanda hipotermi geçireceğiniz anlamına geliyor yani kesin son demek .Kahverengi-siyah tonlarında olan ayıların hantal görünümüne bakmayın, görüş alanlarına girdiğinizde bu hayvanlar bir çita kadar hızlı olabiliyor. Kaçmak için kendinizi bir evin içine atmaktan başka bir çareniz yok, tabii eve kadar ulaşabilirseniz.
Ayı saldırısı olduğunda bir şey yapmanız ne yazık ki mümkün olmuyor, ayının sizden sıkılıp gitmesini beklemeniz gerekiyor. Sizi bıraktığında arkasına dönüp gidiyor ve şanslıysanız bir daha peşinize düşmüyor. Size önerim arkanıza dahi bakmadan kaçmanız çünkü bu ayılarla baş etmeye kalksanız bile en az 7-8 mermi harcamanız gerekmekte, tabii siz bunları yaparken ayı soluğu çoktan yanınızda almış olacaktır.
Oyuncuların HUD adını verdikleri bu şemada hangi giysileri giydiğinizi , sizleri soğuktan ve rüzgardan ne kadar korudukları ve kondisyonları yer almakta. Bir giysinin kondisyonu düştüğünde sizi soğuktan ve rüzgardan daha az koruyacak hale geliyor bunu düzeltmek için dikiş kitini kullanıyorsunuz.
Oyunda vahşi hayvanlar ve kıyafetlerinizin durumu kadar dikkat etmeniz gereken bir diğer şey ise yaşamsal değerleriniz.
Sol alt tarafta kaloriniz yazıyor, yetişkin bir insanın günde ortalama 2500 kalori almaya ihtiyacı vardır. The Long Dark’ta da almanız gereken kalori miktarı hemen hemen aynı. Kaloriniz 1300’ün altına düştüğünde oyun size bir uyarı veriyor. Daha uzun süre koşabilmek için 1300 kalorinin üstüne çıkmanız gerekiyor. Oyunda aynı zamanda yorgunluk, üşümek, açlık ve susuzluk gibi değerler de bulunuyor. Fazla eşya taşımak, bir kurt veya ayı tarafından saldırıya uğramak hayati değerlerinizde düşüş yaşanmasına sebep olacaktır. Yorgunluğunuzu uyuyarak veya kahve içerek düşürebilirsiniz. Açlığınızı, yiyeceğiniz hazır gıdalarla veya avlayacağınız geyik,tavşan türü hayvanları ister çiğ ister pişirerek giderebilirsiniz. Susuzluğunuzu yenmek için yanınızda olan temiz suyu içebilirsiniz. Ama yanınızda hazır içme suyu bulunmuyorsa yerden alacağınız kar kütlesini ateşte eritip su hazırlama tabletleriyle birlikte içilebilir hale getirebilirsiniz. Hazır su bulmak içinse gireceğiniz evlerdeki tuvaletlerin su haznelerinden temiz su çekebilirsiniz. Geldik en önemlisine: vücut sıcaklığı. Doğa ananın size hiç merhameti olmayacak! Dışarının sıcaklığı -20 bazense -40 derecelere kadar düşecek. Siz de bu soğukta donmamak için üstünüze en iyi giysilerinizi giyin. Bu giysiler de sizi bir yere kadar koruyacak, o yüzden en mantıklı çözüm bir eve girmek veya ateş yakmak olacaktır .Hadi en kötüsünü düşünelim. Dışarıda kar fırtınası var, etrafınızda hiç ev yok, olsa bile bu evleri görmeniz mümkün değil. Neden mi ? Long Dark’ta kar fırtınaları aynen buna benziyor.
Bu durumda ateş yakmak gibi bir seçeneğiniz yok maalesef çünkü hava çok esiyor ve sizin ateş yakabilmeniz için rüzgardan etkilenmeyen bir yer bulmanız gerekiyor. Bu tür yerleri bulduğunuzda ekranın sol alt köşesinde bulunan kalkan işareti size iyi haberi vermiş olacaktır. Eğer rüzgardan etkilenmeyen bir yer bulamıyorsanız ve etrafta ev gibi bir yapı yoksa rüzgarın geçmesini beklemekten başka seçeneğiniz yok.
Eşyaları nasıl bulacağız ?
Oyunun %30′ u ayılardan ve kurtlardan kaçmaktan oluşuyorsa da %70’i de her yeri gezip işinize yarayabilecek eşyaları toplamakla geçiyor. Sınırsız eşya taşımak gibi bir lüksünüz yok ne yazık ki. Bu yüzden taşıyacağınız şeylerin miktarına dikkat etmelisiniz, önünüze çıkan her şeyi çantanıza atarsanız eğer çantanız ağırlaşacak ve siz de koşma özelliğinizi kaybedeceksiniz. Çanta kapasiteniz tamı tamına 25 kg ve her eşyanın kendine özgü ağırlıkları var. Mesela bir kutu sardalye 70 gramken bir avcı silahı 4 kilo gelmekte, bu yüzden yanınızda taşıyacağınız eşyalar acil durumlarda işinize yarayacak şeyler olmalıdır. Gel gelelim eşyaları nerede bulacağımıza. Jeomanyetik fırtına yüzünden insanların çoğu başka yerlere göç etmiş olmakla beraber kalmayı seçen insanların sadece cesedi bulunmakta. Bu cesetlerin üstüne gelerek onları arayabilirsiniz.
Evleri dolaşıp çekmeceleri, gardıropları buz dolaplarını, fırınları,dolapları ve yerde bulunan kutuları arayabilirsiniz. İçinden çıkacak şeyler sizin hangi evde, nerede olduğunuza göre değişmektedir. Arayabileceğiniz her yeri aramanızı ve tekrar tekrar bakmanızı öneririm, kuytu köşelerden güzel eşyalar çıkabiliyor.
Oyunun içinden birkaç görüntü
Silahla kafasından bir, gövdesinden ise iki vuruşta ölen geyiğin derisi mükemmel bir malzeme olmakla birlikte etinin verdiği kaloriden bahsetmeme gerek yok sanırım.
Tavşanları vurarak veya tuzak kurarak yakalabilirsiniz. Tavşan derisinden eldiven, etinden ise yahni yapabilirsiniz. Hem etinden hem de sütünden yararlanabilirsiniz yani.:)
Bu silahı bulmak için saatlerce dolanıp duracaksınız ama bu silah en ummadığınız yerden çıkacak. Ben ilk silahımı bir arabanın arka koltuğunda bulmuştum.
Ateş yakmak için oduna, kibrite ve ateşi beslemek için gazete benzeri kolay tutuşan maddelere ihtiyacınız olacak. Ateşin ne kadar yanacağı yaktığınız odunun kalitesine göre değişir.
Oyun içinde bu kadar güzel görüntüler görmek de mümkün.
Evet bu yazımda da sizlere az çok The Long Dark’ ı anlatmaya çalıştım. Konu hakkında bir fikrinizin oluştuğunu düşünüyorum. Oyunda öğrenilecek ve yapılacak daha çok şey var, gerisi de sizin neler yapmak istediğinize bağlı. Keyifli oyunlar dilerim, kendinize iyi bakın.
Kaynaklar ;
Steam
Wikipedia