UZAYLILARLA NEDEN İLETİŞİM KURAMIYORUZ?

İnsanoğlu, geçmişten bu yana evrende yalnız olup olmadığını sorgulayıp durmuştur. Belki yalnızlıktan belki de bilinmezliğin korkusundan bu sorunun cevabına ulaşmak için devamlı bir çalışma içerisindedir.

Evren, milyonlarca galaksiden oluşur. Bu galaksiler içerisinde Samanyolu, bizim içerisinde yaşadığımız galaksidir. Ancak Evren bizim algılayamayacağımız kadar büyüktür. Güneş sistemi dışında beş yüzden fazla sistem olduğu bilinmektedir. Hatta bilim adamları bu sayının on milyarlarca olabileceğini düşünmektedir.

Bir gezegende yaşamın olabilmesi için belki de yüzlerce farklı durumun bir araya gelmesi gerekmektedir. Bu durumlardan biri olan ”Yaşanabilir Bölge ” kuramı önemlidir. Bu kuram bize gezegenin yıldızına olan mesafesini anlatır. Yani bir gezegenin yıldızına olan uzaklığı ideal olarak Dünya-Güneş mesafesi kadar olmalıdır. Ancak bu durum maalesef o gezegende yaşam olacağı anlamına da gelmemektedir.

Uzayda bizden başka canlı varlıkların olup olmadığı ile ilgili uzun yıllardan beri araştırmalar yapılmaktadır.  Yüz yıldan fazla süredir uzaya sinyaller yolluyoruz ve bu sinyaller uzayda ilerliyor. Bunun yanı sıra çok büyük teleskoplarla uzaya bakıyoruz ayrıca uzaya teleskop fırlatıyoruz. Kepler, Spitzer ve Hubble uzay teleskopları bize devamlı görüntüler gönderiyor.

NASA, önümüzdeki yıllarda uzaylılarla ilgili somut veriler elde edeceğini açıklamış. Ancak hala uzaylılarla iletişime geçemediğimiz bir gerçek. NASA ‘ da görevli uzmanlardan Dr. Kevin Hand uzaylılarla neden hala temas kuramadığımızla ilgili ihtimallerden bahsetmiş. Bunlar;

  • Uzaylıların kullandığı dalgaların hızı oldukça yavaş olabilir. Ayrıca onların Dünya ‘ya gönderdiği dalgalar bizim için karmaşık ve farklı olabilir.
  • 32 ışık yılı uzaklıktaki dalgalar Dünya’ya henüz ulaşmadı. Belki de gönderdikleri mesaj henüz bize gelmedi.
  • Biz yüz yıldan beri sinyaller gönderiyoruz. Bu sinyaller onlara daha ulaşmamış olabilir.
  • Bize sinyal gönderebilecek medeniyetler kendini yok etmiş olabilir.
  • Belki de güçlü bir medeniyet diğer medeniyetleri yok ediyor ve bu yüzden biz de onlarla iletişim kuramıyoruz.
  • Ya da en basit şekliyle uzayda yaşayan tek medeniyet biziz.

Her ne kadar Dünya dışı yaşam bizi çok heyecanlandırsa da bu medeniyetlerin bizimle iletişim kurabilme olasılıklarını çok yüksek göremiyorum ya da iletişim kurmayı başardıklarında bu sinyallerin bize ulaşabileceğini düşünmüyorum.  Güneş sisteminde olmayan en yakın gezegen Dünya’dan 4.4 ışık yılı yani 41.6 trilyon kilometre uzakta. Görebildiğimiz en uzak galaksiler ise 13.2 milyar ışık yılı uzakta. Yani iletişim sağlayabilecek sinyallerin ışık hızında bize ulaşması 13.2 milyar yıl sürüyor. Güneş sistemimizin  en fazla 4-5 milyar yıl ömrü kaldığı düşünülürse bu sinyallerin bize ulaşması sanırım hiç mümkün değil. Işık hızıyla hareket edip Dünya ‘ya gelebilmeleri de, kütlesi olan hiç bir varlığın ışık hızına ulaşamayacağı düşünülürse yine mümkün değil. Çünkü ,eminim ,değişmez fizik kanunları onlar için de geçerlidir.

Ben her ne kadar uzayda başka canlı formları olduğuna inansam da, onlarla iletişim kurulabilmesini mümkün görmüyorum. Ama gün gelir böyle bir şey olursa bunun heyecanını hayal bile edemiyorum. Tabi bu ”iletişimi” görecek kadar varlığımızı devam ettirebilirsek.

(Visited 108 times, 1 visits today)