Dünya’nın içinde olduğu sıkıntıları duymuşsunuzdur. Küresel ısınma, su kaynaklarının tükenmesi, canlı çeşitliliğinin azalması ve canlıların nesillerinin tükenmesi Dünya üzerindeki çevresel sorunlardan sadece birkaçıdır. Çevre bilimleri ile ilgilenen insanlar, Dünyamızın güzelleşmesi ve eski zamanlardaki gibi çevre kirliliği olmayan, kıtlık çekmeyen bir gezegen olması için çabalıyor. Bu çabalar küçük bir etki yaratsa da Dünya’nın gün geçtikçe kötüye gittiği, yapılan araştırmalar ile kanıtlanmıştır.
Çevre hakkında bilgi sahibi olan insanların Dünyamızı korumak doğrultusundaki çabalarına rağmen çevredeki bozuklukların durdurulamadığını gören bazı astronotlar, uzayda bir sürü gezegen olduğu düşüncesi ile insanların temel ihtiyaçlarına sahip olan farklı bir gezegen bulmak için araştırmalara başlayalı yıllar oldu. Dünya‘ya boyut ve sıcaklık bakımından en çok benzeyen gezegen Kepler-1649c’nin yanı sıra su bulunduran birkaç gezegen de bulundu. Bu gelişmeler ile insanlık, yeni gezegenlerde yaşam kurmaya doğru büyük bir adım attı.
Yeni bir gezegene yerleşmek insanlık adına bembeyaz yeni bir sayfa olabilir ancak sahip olduğumuz teknoloji, insanların sorumsuzluğu ve ihtiyaçları bu yeni gezegeni de kirletip yaşanmaz bir hale getirebilir. Yeni bir gezegende yaşam kurulduğunda sorumsuz insanlar etrafı kirletecek, arabalar ve fabrikalar zehirli gazlar üretecek ve çöpler sularımızı kirletecek. Kirliliğin sebebinin insanlar olduğu düşünüldüğünde, insanların gittikleri her yeri zamanla bir çöplüğe dönüştüreceği gerçeği kaçınılmazdır.
Bu nedenle insanlar eğitilmedikçe ve bilgilendirilmedikçe yeni bir gezegene yerleşmek bile insanlığı kurtarmayabilir. Ayrıca herkes çevre sorunlarının ciddiyetinin farkında olsa ihtiyaçlarımızı karşılayacak yeni bir gezegen aramazdık. Dünya her yerin yeşil olduğu, su sıkıntısı çekilmeyen ve çok az kirliliğe sahip olan muhteşem bir gezegen olurdu. Ancak kirlilik asla yok edilemez çünkü insanlar yaşamlarını devam etmek için çöp üretmek zorunda, teknolojiyi ilerletmek ve korumak için yeni fabrikalar ve iş yerleri kurmak zorundadır. Dünya’da kalıp kirliliği azaltmak çok zor olduğundan yeni gezegenlere yerleşmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Yaşanabilir bir gezegen bulunduğunda ve tüm insanlar o gezegene yerleştirildiğinde bu gezegen için saat işlemeye başlayacak. İnsanların bulunduğu bir gezegenin bir süre sonra yaşanamaz hale gelmesi neredeyse kaçınılmaz bir olaydır. Dünya’daki tüm insan aktiviteleri bittiğinde, tüm makineler kapatıldığında ve çöp üretilmediğinde Dünya’nın yeşile bürünmesi de uzun zaman almayacaktır. Dünya ilk yaratıldığında hiçbir insan yoktu ve doğa dengeli bir şekilde işliyordu. İnsanlar gittiğinde doğa zamanla kendini onaracak ve kendi döngüsünü yeniden sağlayacaktır. Bu yüzden başka gezegenlere yerleşip Dünya’yı yapay malzemelerden korur, sadece ziyaret edip gezebileceğimiz bir gezegen haline getirirsek muhteşem bir gezegene sahip olabiliriz.
Dünya’da bulunan çevre problemleri, insanlar için büyük sıkıntılar yarattığı için astronotlar yeni gezegenler aramaya çıkmışlardır. Ancak yeni bir gezegene yerleşmek kolay olmayacak ve bu gezegendeki kirlilik de eninde sonunda çekilemez bir noktaya gelecektir. Yeni bir gezegene yerleştiğimizde Dünya’da insan aktivitesi olmayacağı için Dünya yavaş yavaş düzelecek ve eski haline gelecektir. Bu nedenle başta insanlar çevre sorunlarının önemini öğrenip ciddiye almalı, sonra yeni gezegenlerde yaşanmaya başlanmalıdır. Yeni bir gezegen insanlık için boş bir sayfa gibidir, insanlar bu gezegeni istediği gibi şekillendirecek ve sorumlu insanlar oldukça bu gezegen uzun süre dayanacaktır.