Konu, gelişmiş ülkelerin uzay araştırma ve projelerine yatırdıkları parayı fakirlik ve sağlık konularında mücadele için kullanılmasının daha mantıklı olup olmayacağı. Benim de uzay konusunda az çok bilgim var. Biraz kafa da yorunca bu konuya zaten başlığı görür görmez oluşan mantıksız olduğu düşüncemi pekiştirmiş oldum.
Üzerine yazmakta olduğum konu için söylemek istediğim ilk şey, düşüncelerimin fakirlik ve sağlıksızlık gibi sorunların önemsiz olduğu veya bu sorunların uzay araştırmaları kadar önemli olmadığı değildir. Fakirlik ve genel sağlık problemleri tabii ki insanlık için en büyük problemlerdendir. Aynı şekilde israf da öyle. İstisnalar olsa da insanların çoğu israf yapar. Özellikle bir kesim vardır ki, dolabında onlarca ayakkabı, elbise, atkı, eldiven… Aşırı abartı almayıp da elindekileri de severek giyenlere bir şey diyemem elbette ancak bahsettiğim kesim birkaç tanesi dışında bu alınanları ya bir iki kere kullanıp dolabına tozlanmaya bırakır ya da dışarı çıkmadan önce sadece daha çok seçeneği olsun diye alıp dolabının bir kenarındaki bu giyeceklere ellemez yine. Bu insanlar maymun iştahlılığın önüne geçebilseler ne olurdu. Bu sorunun cevabını bilmek zor değil. Parayı bir miktar birikime dönüştürmek istediklerinde ortaya çok büyük paralar çıkar. Bir de bu birikimleri beraber düşünsenize. Sözünü ettiğim para israfının tek sebebi kıyafetler değil tahmin edersiniz ki bu sadece bir örnekti. Peki bu konularda tasarruf yaparak fakirliğe yardım edersek ne olur. Ben sorunun şu anki büyüklüğüyle kıyaslanmayacak boyutlarda küçüleceğinden eminim. Parasını bu iyiliği yapmak için kaç kişi verir o ayrı mesele tabii. Şimdi asıl konuya odaklanalım yeniden. Bu konu için uzay işlerinin feda edilmesi gerektiğini düşünen kaç kişi var bilmiyorum ancak başta verdiğim örneği de geçerek bu olayın ne kadar saçma olduğunu anlatmaya devam edeceğim. Muhtemelen çoğunuz Elon Musk’ı biliyordur. Kendisinin kurmuş olduğu SpaceX şirketi 6 Şubat 2018 tarihinde Falcon Heavy adlı roketini fırlatarak tarihe imzasını attı. Bu roketin yapılma maliyeti ise 90 milyon dolar. Merkez roket okyanus üzerindeki platformuna inmekte başarısız olsa da (okyanusa düştü) başta üzerinde bulunup belli bir mesafeye ve hıza ulaşmasını sağlayan 2 Falcon roketinin yeryüzüne tekrar kullanılabilir bir şekilde iniş yaptırarak sonraki uçuşun maliyetlerini en aza indiren bir roketten bahsediyoruz. Aynı zamanda da uzaya oldukça yüksek bir miktarda yük taşıyabilen bir roket. Uzay konusunda paranın doğru kişinin elinde olmasıyla yapılabilecek şeylerin en iyi örneklerinden biriydi belki de az önce verdiğim örnek. Bir de eğlence faktörüne bakalım. Şu anda aklıma gelen en iyi örnek 2017 senesinin sonlarına doğru çıkan Bright filmi bu konu için. Filmin maliyeti 90 milyon dolardı. Aynı maliyete sahip bu iki olayı karşılaştırınca durum size de saçma gelmiştir diye düşünüyorum. Bu kadar pahalı olan az sayıda film vardır zaten uzaya sürekli harcanıyor diye düşünmüş de olabilirsiniz. İşler o şekilde olmuyor ne yazık ki. Bilindik seyir yapımları kuruluşlarından olan Netflix’in 2018 için 7 milyar dolar bütçe ayırdığını duyduktan sonra düşünceleriniz muhtemelen değişmiş olacak.
Son olarak demek istediğim aslında fakirliğin ve sağlık problemlerinin bitecek düzeye gelmesi için gerekli para yok demek kesinlikle doğru olmazdı. Ortadaki tek sorun ya insanların bu durumlardan habersiz olması, ya da hayattaki bakış açılarının sadece kendilerininkinin olmasıdır.