Uzaya Akıp Giden Paralar Boşuna mı?

20. yüz yılın sonu ve 21. yüzyılın başlarında bilimde önem verilen konuların başında uzay ile ilgili çalışmalar gelmektedir. Günümüzde uzay çalışmalarında uzmanlık yapmış bilim insanları, sadece devletler tarafından değil; Spacex, Amazon gibi özel şirketler tarafından da aktif bir şekilde desteklenmektedir. Uzay teknolojilerinde ilerleme ilk başladığı zamandan bu yana bir üstünlük ölçüsü olarak görülmeye başlanmış ve ülkelerin gelişmişlik düzeyleri uzay teknolojilerindeki başarılarına göre kıyaslamaya başlamışlardır. Hatta uzay teknolojilerinde diğer devletlerden daha üstün başarılar elde etmek ABD gibi ülkelerce hedeflenmiş, bunun için çok yüksek miktarda paralar harcanmıştır.

Günümüzde uzay teknolojilerinin desteklenmesi gerektiğini savunan her ne kadar çok insan olsa da bunun aksini düşünen insanlar da vardır. Bu insanlar uzay teknolojilerinin ve uzayla ilgili yapılan çalışmaların gereksiz olduğunu düşünmektedir. Yapılan harcamaların çok yüksek olduğunu ve harcanan bu paraların uzay çalışmaları için değil de yaşadığımız gezegenin çevre sorunlarını çözmek için kullandığı takdirde, harcanan paranın insanoğlu için daha faydalı olacağını savunmaktadırlar.

Uzay harcamalarının büyüklüğünü sadece uzaya insanlı uçuş yapabilmeyi başarmış ülkelerin uzay teknolojileri için ayırdıkları bütçelere bakarak da anlaşılmaktadır.  ABD’nin uzay programlarını yürüten NASA 23 milyar dolarlık bir bütçe ile 1. sırada bulunmaktadır. Bu sıralamayı 7 milyar dolar ile ESA (Avrupa Uzay Ajansı) ve ardından 2 milyar dolar ile Rus Uzay Ajansı takip etmektedir. İl 10’daki diğer 7 uzay ajansının bütçeleri 1 milyar doların altındadır. BBC News’in yayınladığı (2018 yılı) bu rapora göre listedeki ilk 2 uzay ajansının uzay araştırmaları için ayırdıkları meblağ açlık ve çevre sorunları gibi küresel problemleri önemli ölçüde azaltabilecek değerdedir. Fakat uzay araştırmalarıyla uğraşan devletler ve kurumların yaptıkları bu çalışmalar insanlığın faydasını gözeten, gelecek temelli büyük projelerdir.

Dünya’daki madenler ve enerji kaynakları sınırlı olmasından dolayı bilim insanları dünyadaki cevher ve enerjikaynaklarına alternatifler bulmaya çalışmaktadır. Dünya gezegeninden elde edilebilecek miktarın, uzay teknolojileri ile elde edilebilecek enerji ve cevher miktarına oranla çok küçük olduğu ifade edilmiştir. Sadece Jüpiter ile Mars gezegeni arasındaki asteroit kuşağından elde edilebilecek demir cevheri miktarı Dünya’daki toplam demir cevherinden çok daha fazladır.

Yenilenebilir enerji kullanmanın sürdürülebilir bir dünya yaratmak için yeterli olduğunu savunan insanlar olsa da bu enerji gelecekteki enerji gereksinimini karşılamada yetersiz kalabilir. Günümüz bilim insanlarının gelecekte sadece Güneş Sistemi’ndeki enerji kaynakları ve cevherleri değil aynı zamanda diğer yıldız sistemlerindeki kaynaklardan da faydalanmayı amaçlamaktadır.

Dünyanın geleceğini dikkate almadan sadece günümüzdeki sorunları biraz da olsa azaltabilmek için uzay araştırmaları durdurulamaz. Uzay araştırmaları için harcanan para çok büyük olabilir fakat bu araştırmalarının insanlığa gelecekteki getirisi daha büyük olacaktır. Bu uğurda yapılabilecek her fedakârlık çok büyük bir amaçlar içindir. Yaşadığımız çevrenin problemleri, uzay araştırmaları için ayrılan yatırımlarla karşılanacağı düşünülse de, bu sadece insanlığı güncel sorunlarla meşgul etmek ve insanlığın geleceğinin düşünülmesini engellemek için olacaktır. Bu kabuğunu kıramayan sığ düşüncelerle uzay çalışmalarını engellemek güneşi balçıkla sıvamak gibidir!

 

(Visited 53 times, 1 visits today)