Her sabah okula gitmek için aynı yoldan geçiyordu ama bu sabah her şey farklıydı. Gözlerinin önünde birdenbire beliren parlak, altın rengi bir kapı, onu başka bir dünyaya davet ediyordu. “Her şeyin farklı olduğu bir yere ışınlanmak nasıl bir şey acaba?” diye düşündü. Kapıdan geçtikten sonra kendini uzayda buldu bir anda. Okuldaki en iyi arkadaşıyla beraber zorlu engelli parkuru geçiyorlardı. Önce selamlaştılar, ardından zorlu engelli parkuru geçmeye çalıştılar. İlk durak olan timsahlı yoldan geçmeye çalıştılar ama hiçbir şey bekledikleri gibi olmadı. Birdenbire yoldaki tuzağa takıldılar ama arkadaşı onu kurtardı. Sonra arkadaşı, “Bubi tuzaklarına dikkat edelim!” dedi. İkinci durağa geldiler ve neyse ki çok kolaydı paraşütle iplik bombalarına değmeden karşıya geçmek. Bunu kolayca başardılar. Üçüncü durakta Mars’ta yaşayan uzaylılarla futbol oynayacaklardı. Sonrasında, maç başlar başlamaz uzaylılar gol attı ve diğer seksen dokuz dakika içinde dokuz sıfır öne geçtiler. Arkadaşıyla birlikte, uzaylılar konuşurken birden dokuz gol attılar ve doksan artı beşte maçın son dakikasında gol atıp kapıdan geçtiler ve Dünya’ya geri döndüler.
Uzaya Açılan Parkur
(Visited 2 times, 1 visits today)