Uzay bilimi geçtiğimiz yıllarda dev bir adım attı. Virgin Galactic, Blue Origin ve SpaceX, ilk turist odaklı ticari uzay misyonlarını gerçekleştirdi. Bu arada NASA, uzay aracını Mars’a başarıyla indirdi ve James Webb Uzay Teleskobu yörüngesine yerleşti. Uzay teknolojisine her zamankinden daha fazla para harcanıyor.
Morgan Stanley, endüstrinin 2030 yılına kadar bir trilyon dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Uzay şirketlerine yapılan özel yatırımlar geçen yıllarda 10 milyar doları aştı. 2021’de132 başarılı yörünge fırlatma rekoru kırıldı. özel ve devlet tarafından finanse edilen misyonlar hayata geçti. Uzay turizmi bu yıl hızla yükselirken, Ay ve Mars ile ilgili misyonlar hayata geçecek. Hart, şirketini rakiplerinin önüne geçiren nedenleri anlatıyor: “Yeni teknoloji getirdik. Geçen yıl ilk kez bir sıvı yakıtlı roket bir uçaktan ayrıldı ve tarihte ilk kez uyduları yörüngeye yerleştirdi. Onlarca yıldır konuşuluyordu ve birkaç kez denendi. Örneğin roketimizin üzerinde, her roket aşaması için bir tane olmak üzere iki motor var. Rakiplerimizin beş motoru, 11 motoru var. Bu, maliyet ve güvenilirlik açısından kalıcı dezavantajlar anlamına geliyor. Bir de diğerlerinin ulaşamadığı pazarlara girmemizi sağlayan esneklik yönü var. Yani, dünyanın herhangi bir yerindeki bir havaalanını alıp onu birkaç hafta içinde bir uzay limanına çevirebiliriz.”
1950’lerden bu yana, uzaya binlerce roket gönderildi ve geride pek çok enkaz bıraktı. NASA, yaklaşık 23.000 parça enkazın dünyanın etrafında döndüğünü söylüyor. Her şey zararsız görünebilir, ancak saatte 17.000 mil hızla, bunlar bir uzay aracına zarar verebilir. Ancak bir şirket, uzayı temizlemeye yardımcı oluyor.
Uzay çöplüğü giderek büyüyen bir sorun. Uzayı temizlemeye yardım eden bir şirket, D-Orbit. Milano’nun hemen kuzeyindeki İtalyan kasabası Fino Mornasco’da bulunan firma, kendisini bir uzay lojistiği şirketi olarak markalaştırıyor.
Uzaya gönderilen bu tüplerdeki malzeme serbest bırakıldığında hizmet dışı bırakılan uydu parçalarını aramaya başlıyor. Böylece diğer uydulara yakıt ikmali yapılır ve malzemeler geri dönüştürülür. Şirket milyonlarca dolarlık yatırım aldı. Amaçları, uzaya bir şeyler göndermeyi sıradan bir faaliyet haline getirmek, bu uygulamanın en başından itibaren sürdürülebilir olmasını sağlamak.
Yatırımları yönlendiren sadece uzay turizmi değil. GPS, jeo-uzamsal zeka ve iletişimi içeren uzay altyapısı, sektörde dikkat çeken ana segmentler. Chad Anderson, New York’tan bize katılıyor. 200 milyar dolarlık küresel sermaye ile 1.500’den fazla uzay teknolojisi şirketini izleyen Space Capital’in CEO’su. Uzaya yapılan özel uçuşlar, atmosferdeki karbon emisyonlarını artırdığı için biraz tepki çekmiş gibi görünüyor. Uzay teknolojisi için yapılacak bir durum var mı peki?
“Şüphesiz. eğer uzay olmasaydı iklim değişikliğinden haberimiz bile olmayacaktı. Bu ölçekteki zorlukların üstesinden gelmek için küresel çözümlere ihtiyacımız olacak ve bunu yapmanın tek yolu uydular.”
İş dünyasının odak noktası galaksiler arası turizmin çok ötesine uzanıyor. Rekor yatırım, önümüzdeki birkaç yıl içinde uzay ekonomisini yeni zirvelere taşıyabilir. Uzay teknolojisine yapılan yatırım sürdürülebilirlik gibi alanlara kaydıkça, belki de yukarıdan öğrenilen bu dersler iklimimizi korumaya ve dünyada yaşam tarzımızı kurtarmaya yardımcı olabilir.