Geçtiğimiz ay gazetelerde yayınlanan bir habere göre; ABD Başkanı Barack Obama, ABD vatandaşlarına ve ülkede kayıtlı özel şirketlere göktaşı madenciliğinden elde edilecek kaynakların özel mülkiyeti ile kullanımı hakkını güvence altına alan ve uzayın ticari keşfi için teşvik sağlayan yasayı onayladı. Bu yasaya göre, ABD Başkanı Obama, göktaşı madenciliğinin özelleştirilmesini ve şirketlerin devletten uzmanlık hizmetinin yanı sıra teşvik almasını onaylamış oldu. Bu yasa ile özel şirketler gökcisimlerinden çıkaracakları doğal kaynakların mülkiyet ve kullanım hakkına sahip olacak.
Ticari Uzay Faaliyetleri Rekabet Kanunu (HR 2262) adı verilen yasaya göre, ABD hükümeti kuracağı komisyonlar ve Ulaştırma Bakanlığı aracılığıyla göktaşı madenciliğini aktif bir şekilde desteklenecek. Bakanlık nezdinde kurulacak uzman
ekipler, söz konusu şirketlerin madencilik yöntemlerini iyileştirme ve giderleri en aza indirgeme adına raporlar sunacak. Yasada yer verilen uzay kaynakları (space resources), göktaşlarında bulunan altın, platin gibi nadir ve pahalı madenlerin yanı sıra, karbon ve su kaynaklarını da kapsayacak. Yani herhangi bir gökcisminde bulunacak kaynaklar, özel şirketler tarafından “ilk bulanındır” mantığı esas alınarak çıkarılıp kullanılabilecek ya da Dünya’ya taşınıp satılabilecek.
Birleşmiş Milletler’in 1967 tarihli anlaşmasına göre aralarında Türkiye’nin de olduğu102 ülkenin imzasıyla kabul edilen Dış Uzay’ın keşfi ve kullanımı tüm ülkelerin çıkarına olması gerekmektedir. Bu anlaşmada; tüm ülkeler bu konuda prensip olarak özgür ve eşit haklara sahip olduğu ve hiçbir birey ya da ülke, uzay cisimlerinin mülkiyeti üzerine hak iddia edemeyeceği belirtilmektedir. Uzayda bulunan bu cisimlerde kitle imha silahı barındırmak da uluslararası hukuka aykırıdır. Ayrıca Dünya’nın uydusu Ay üzerindeki tüm faaliyetler de barışçıl olmak zorundadır.
Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve bugüne kadar geçerli bulunan buanlaşmaya aykırı olarak ABD Başkanı Obama’nın kabul ettiği yasada uzmanlara göre birçok muğlak ifadeler yer almaktadır. Bu yasa ile ABD’nin uzayda mülkiyetiddiasında bulunduğu, dolayısıyla Çin başta olmak üzere diğer birçok ülkenin tepkilerine ve iddialarına neden olacağını söylemektedir. Tasarının destekçileri ise Amerika’da 1860’larda bir yasa ile başlayan “Altına Hücum” dönemi ve açılan altın madenleriyle Kaliforniya’nın canlanmasını dayanak olarak göstermektedirler.
ABD’nde çıkarılan bu yasa ile birçok batılı maden şirketleri dünyadaki maden talanınıartık uzaya taşıyacaklar. ABD Kongresi tarafından kabul edilen ve Amerikan şirketlerinin astroitlerde buldukları doğal kaynaklar üzerinde hak iddia etmesineolanak sağlayan yeni yasanın Dünya tarihinin ilk trilyonerlerini yaratacağı iddia ediliyor. Uzmanlar, çok uzak olmayan bir gelecekte insanlığın asteroidler üz
erinde madencilik yapmaya başlayacağı ve yeni kaynakların dünya ekonomisinde büyük bir değişime neden olacağını söylüyorlar. Uzayda madencilik yapılabilecek, daha doğru bir deyimle üzerinde bulunan doğal kaynakların dünyaya taşınabileceği 3 çeşit asteroit bulunmaktadır. Bunlardan C-tipi asteroitler, güneş sisteminde en çok bulunanlardır. C-tipi asteroidler karbon ve su içeren mineraller bakımından zenginlerdir. Ayrıca çok miktarda organik karbon, fosfor ve gübreleme amacıyla kullanılabilecek temel bileşenleri de barındırırlar. Bu asteroitlerde su bulunması gidecek olan uzay aracının yakıtını sağlayabilmesi için de uygun ortam oluşturmaktadır.