Uzay madenciliğini muhtemelen başka bir filmde duydunuz, duymayan varsa gelin ne olduğunu anlatayım. Uzay madenciliği aslında başka uzay objelerinde madencilik çalışmaları başlatarak oradaki kaynakları kullanmaktır. Gelin bu filmlerde gördüğümüz bu fantezinin hayal mi gerçek mi olduğunu bulalım.
Uzay madenciliği aslında medeniyetimiz için çok önemli ve eğer medeniyetimizi geliştirmek ve sürdürmek istiyorsak zorunlu bir şeydir. Dünya’yı her geçen gün daha çok tüketiyoruz ve artık bizim için kaynak kalmamaya başladı. E tabi Dünya artık bittiyse kaynaklarımızı bulabileceğimiz yeni bir yer bulmamız gerek. Tabii muhtemelen bulamazsak medeniyetimizi geliştiremeyeceğiz. O zaman geldiğinde artık Dünya’yı terk etmemiz gerekecek. Muhtemelen o zamandan önce uzay ile ilgili birçok çalışma yapmış olacağız. Başka gezegenlerdeki kaynakları almak çok avantajlıdır. Böylece medeniyetimizi daha da güçlendirebiliriz. Şu an eğer uzay madenciliği yapacak olsaydık bence başlangıç için en iyi yer Asteroit Kuşağı’dır. Asteroit Kuşağı, Güneş Sistemi’nde Mars ve Jüpiter arasında yer alan milyonlarca asteroit bulunduran bir bölgedir. Orada iyi bir başlangıç yapabiliriz. Oradan kazandığımız kaynaklarla Mars, Jüpiter ve Satürn’ün uyduları ve Merkür gibi gezegenlerde madencilik başlatabilir ve Mars, Venüs ve Jupiter ve Satürn’ün uydularını terraformize (dünyalaştırma) ile Güneş Sistemi’nin imparatoru olabiliriz. Daha sonra Dyson Küresi (Yıldızların enerjisini çekebilmek için yapılan kocaman teorize edilmiş küre.) denilen bir küreyi inşa edebiliriz. Daha sonra diğer sistemleri de ele geçirebiliriz ve sonunda güçlü bir medeniyet olabiliriz. Fakat bu biraz da problem çıkarabilir. Nedeni ise uzaylılar. Belki şu an kanıtlanmadı, ama oralarda bir yerde muhtemelen başkaları da var; evrende muhtemelen yalnız değiliz. Aramızda savaş bile çıkarabiliriz ama eğer bizden daha gelişmiş bir medeniyet ise… Çok kötü şeyler olabilir.
Sonuç olarak uzay madenciliği bir yerde medeniyetimizi geliştirmek için önemli ve zorunludur. Bir gün Dünya’daki kaynaklar bitecek ve illa ki Dünya’yı terk etmemiz gerekecek.