Evren üzerinde bir sürü araştırma ve çalışma yapılmış olmasına rağmen bilinmezliklerle doludur. Evrenimiz milyarlarca galaksiden, galaksiler de milyarlarca yıldız, gezegen ve diğer gök cisimlerinden oluşur. Bu galaksiler birbirlerinden uzaklaştıkları için evren bir bütün halinde genişlemektedir. Gözlemlenebilir evrenin çapının yaklaşık olarak 93 milyar ışık yılı olduğu tahmin edilir. Işık yılı ışığın uzayda bir yılda aldığı yoldur ve 1 ışık yılı yaklaşık olarak 9,461 trilyon kilometredir. Bu terimin kullanılmasının sebebi uzaydaki çeşitli şeyler arasındaki mesafelerin aklı almaz derecede büyük olmasıdır. Birbirine çok yakın görünen gök cisimleri aslında birbirine çok uzaktır. Böyle astronomik mesafeleri anlamak için ışık yılı kullanılır.
Bir ışık yılı, ışığın bir Jülyen yılında kat ettiği mesafedir. Örnek olarak 32 ışık yılı uzaklıktaki dalgalar henüz bize ulaşmamıştır. Bunu göz önünde bulundurduğumuzda bize başka bir gezegenden bir mesaj geliyor olabilir. Böyle bir mesaj var ise bu diğer gezegenlerde hayat olduğunu kanıtlar ki açıkçası bu olmadan bile ben buna katılıyorum. Çünkü bu kadar büyük, her gün genişleyen ve milyarlarca galaksi ve gezegenden oluşan evrenimizde sadece bizim yaşıyor olduğumuzu düşünmek bencilce geliyor. Tabii biz yeşil büyük gözlü canlılar olarak hayal ettik uzaylıları hep. Ve ne kadar aranıyor olsa bile hala herhangi bir yaşayan uzaylı kanıtı yok. Ama bir gök cisminde hayat olması için bir bakteri olması bile yeterlidir. Sri Lanka’daki bir göktaşında uzaydan gelen mikrop fosilleri saptadıklarını açıklamışlardı araştırmacılar. Bu saptama Dünya’daki hayatın uzaydan kaynaklandığı varsayımını güçlendirmişti. 2011 yılında Mars’a gönderilen Curiosity keşif aracı Mars’ta farklı canlıların yaşayıp yaşamadığını araştırmaktadır. 2013 yılında Curiosity’nin incelediği kaya örnekleri Mars’ın eskiden canlı yaşamına uygun olduğunu göstermişti. Bilim adamlarının Curiosity’nin Mars’ta bulunan kurumuş bir ırmak yatağını kazması sonucu elde ettiği toprakta buldukları bazı moleküller, toprak ve kayalarda yaşayan bakterilerin geride bıraktığı izlerdi. Bu Mars’ta 3,5 milyar yıl önce Dünya’daki bazı canlı türlerinin yaşayabileceği bir ortam olduğunu kanıtlamıştı. Ancak eskiden Mars’ta hayat var mıydı? İşte bunun doğrulanması için gerekli deney aygıt ve donanımlarına sahip değildi Curiosity. Fakat Mars’ta eskiden hayata elverişli bir ortam varsa Mars’ın antik ırmaklarında bir zamanlar bakterilerin yaşamış olması mümkün.
Dünya dışı yaşam arayışında önemli bir noktada olan Drake denklemini göz önünde bulundurduğumuzda, istatistiksel olarak dünya dışı varlıkların bir yerlerde olması olasılık dahilinde. İngiltere’deki Open University’den uzay bilimleri profesörü John Zarnecki, “Hayat bulmak ya da iletişim kurmak, bunu gerçekleştireceğimiz güne kadar her zaman uzak bir ihtimal olarak kalacak.” diyor. Ne kadar uzak bir ihtimal olsa da her gün gelişen teknoloji ile farklı bir gezegende hayat bulmaya yaklaştığımızı düşünüyorum.
Kaynakça https://www.bbc.com/turkce/articles/c725ll2ky02o https://khosann.com/uzayda-her-tasin-altinda-hayat-var-nasanin-merakli-kedisi-curiosity-marsta-eski-yasam- izleri-kesfetti/ https://www.endustri40.com/mars-curiosity-kesif-robotunun-hikayesi/