” Deha bir işe başlamak için gereklidir. Ancak o işi bitirmek için çalışmak şarttır.” der Joseph Joubert. Birçok insan bu konu hakkında ikileme düşer. Peki gerçekten bir işi başarabilmek için mutlaka dahi olmak mı gereklidir? Yoksa çalışmak da bizi aynı yere ulaştırabilir mi?
Açıkçası ben insanların bu konu hakkında neden bu kadar zaman harcadıklarına bir türlü anlam veremiyorum. Bence, ünlü yazarın da söylediği gibi zeka, akıl sadece bir başlangıçtır. Deha size sadece bir şans yaratır. Sonrasında ise size verilen o şansı iyiye kullanmak yalnızca sizin elinizdedir. Yani başlamış bir işin sonunu getirmek, onu başarıya ulaştırabilmek sizin çalışmanıza bağlıdır.
Birçok bilim insanının biyografisine göz gezdirdiğimiz zaman birçoğunun çok zeki olmasına rağmen geçmişte, okul hayatlarında başarısızlıklar yaşadıklarını görüyoruz. Bunlara verilebilecek örneklerden bazıları: Thomas Edison, Albert Einstein, Isaac Newton’dur. Aynı şekilde bilim insanı haricinde de sanat ve spor dallarında da geçmişinde başarısızlıklar yaşamış ancak çalışarak başarının doruk noktasına ulaşmış olan önemli kişiler de bulunmaktadır. Örneğin, NBA’de efsane basketbolcu olarak tanıdığımız Michael Jordan ya da klasik müziğin büyük isimlerinden biri olarak tanıdığımız Ludwig Van Beethoven da kulağından rahatsızlığı olmasına rağmen çok çalışıp çabalayarak başarısını yakalamış ve şanını duyurmuş insanlardandır.
Us, aslında önümüze çok önceden sunulmuş bir armağandır. Her yerde işimize yarar, her yerde bizi kurtarır lakin belli bir vakte gelinceye kadar. Bizi asıl noktaya taşıyan çabadır. Ya Graham Bell telefonu hiç icat etmeseydi? Hezarfen Çelebi hiç uçmayı denemeseydi? Ya da Harezmi sıfırı hiç bulmasaydı yine aynı noktada olur muyduk? Eğer geçmişte onlar bu tür buluşlar, keşifler için çaba göstermemiş olsalardı, biz şu anki durumumuzda bulunamazdık bence. Geçmişten bugüne dek çok şey değişti hayatımızda. İnsan diye tanımladığımız varlık şu an kendisinden güçlü, kendisinden çok donanıma sahip şeyler üretebilecek güce sahip ve bütün bunları sadece belli bir süre içerisinde zamanlarını çalışmaya ayırarak gerçekleştiriyor. Bugün Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşunu yalnızca Atatürk’ün zekasına değil, aynı zamanda onun bu devleti kurmak için gece gündüz demeden çalışmasına borçludur.
Özetleyecek olursak, bir işte başarıya ulaşmak için koşullarınızın içinde mutlaka dehanın bulunmasına gerek yoktur. Sistemli ve düzenli çalışma, çabalama sizi o noktaya ulaştırmaya yeter. Gelecekteki kaderimizi ise aklımız değil çabamız belirler. Emile Zola der ki:” Sanatçı yetenek olmadan bir hiçtir, fakat yetenek de çalışma olmadığında bir hiçtir.”