23.01.2020’de Urfa’ya gittik. Ayın 24’ünde Balıklıgöl’ e gittik. Efsaneye göre Hz. İbrahim Nemrut’ un putlarını yıktığı için mancınıklardan ateşe fırlatılacakmış. Ama Allah ateşi, su, odunları, balık yapmış ve Balıklıgöl oluşmuş.
Ben oradan anı olarak yöresel bebek aldım. Çarşıya geldiğimizde ise bakırcıları gördüm. Çok gürültü vardı. Menengiç içelim diye çarşının meydanına gittiğimizde ise ben çok sıcak bir şey içtiğim için ne yazık ki montuma döktüm.
Bu dayımı en maceralı görüşümdü. Çünkü akşam deprem oldu. Biz evdeydik. Zuhal Umut’u tam uyutacakken, ben tam tatlımı yiyecekken bir sallantı hissettim. İçimden “bu ne?” dedim. Sonra annem dayıma “deprem oluyor” dedi. Dayım da Zuhal’e aynısını dedi. Zuhal Umut’u aldı, ben de beyaz kedimi aldım. Beraber kirişin altında depremin bitmesini bekledik. Deprem 30 saniye sürdü. Sonra Zuhal dedi ki; “battaniyeleri alın, suları ve yiyecek alın.” Dediklerini yaptık. Sonra battaniyelerle birlikte arabaya gittik. Ama yanımıza tatlı almayı unuttuk. Ben bir saat korkudan ağladım. Hepimiz bina yıkılır diye korktuk buna rağmen yıkılmadı. Bir saat sonra eve döndük. Eve gidince ben tatlımı yedim, sonra da saat on ikide uyudum.
Ayın 25′ inde Göbeklitepe’ ye gittik. Müze kartı aldık. Göbeklitepe’ ye çıkmak için bayağı yokuş tırmanmak yerine dolmuşlara bindik. Geldiğimizde çok labirentik bir yer vardı. Hepsi tarihi eserdi. Söylenene göre 1/10′ u kazılmış. ve bulunanlar 17.000 yaşındaymış. Bu durumda tarihi bilgilerin çoğu değiştiği için oraya tarihin sıfır noktası diyorlar.