Bir proje yönettiğinizi düşünün. Önemli bir projenin yöneticisi olarak üretkenlik ve çalışma alanları çok değerlidir. Peki siz bu projenizde az insanla çalışmayı mı istersiniz yoksa daha kalabalık bir grupla mı? Her iki durumun da kendine özgü pozitif ve negatif yönleri vardır…
”Bir gruptaki üye sayısı arttıkça üretkenlik düşer.” demiş Max Ringelmann. Bir grupta üye sayısı arttıkça aslında fikirler kendilerini tekrarlamaya başlar. Herkes aynı fikri kendi cümleleriyle farklı farklı şekilde söylemeye başlar. Gruptaki fikirler kendisini yinelemeye başlar. Sadece fikirler değil üyelerin performansları da düşer bence. Bu durumu ben de gözlemledim. Şu anda bir projenin üyesiyim. Projenin başında beş kişi iken şu anda on kişi olduk. Sayımız iki katına çıktı ve proje dışında başka şeylerle ilgilenen arkadaşlarım var. Sadece iki kişi bile farklı işlerle ilgilense de bu neredeyse altı kişiye yansıyor ve ister istemez onların da dikkati dağılıp projeye katkı bile sağlamıyorlar. Bu tabi ki de onların suçu değil hepimiz insanız sonuçta ama bu durum bir şekilde bize de yansıyor. Hem projemiz ilerlemiyor hem de katkısı olan üyeleri de kaybediyoruz. Az kişiyken herkes projeye konsantre olmuş bir şekilde çalışıyordu. Herkes yaratıcı ve değeri olan fikirler üretiyordu. Sayımız artınca ters orantılı bir şekilde fikir üretemez olduk. Az kişi olmanın bence negatif bir kısmı yok. İş yoğunluğu biraz fazla olabilir ama onu da zaten çalışmak isteyen insan her şekilde yapar. Bence kaliteli üç kişilik bir grup, saçma fikirleri olan ve üretmeyen otuz üç kişilik bir gruptan daha kaliteli bir iş çıkarabilir.
” Bir elin nesi var, iki elin sesi var.” demiş atalarımız. Bir grupta yardımlaşmak üyelerin birbirine danışması ve insanların birbirlerine destek olması çok güzel bir durumdur. Üyeler aralarında konuşarak, tartışarak ve fikirlerini birleştirerek muazzam fikirler ortaya çıkartabilirler. İş yoğunluğu azdır, üyelerin üstlerine bineceği sorumluluk miktarı azdır ve diyelim ki, biri yapacağı bir işi bir durum yüzünden yapamadıysa hemen kalabalık bir ekipte o işi yapacak biri çıkar. Bir proje ortaya sunulurken biri bir fikir söylese diğeri başka bir fikir üretse öbürü de bambaşka bir fikir ortaya atsa o fikirler birleşir ve ortaya büyük ve yaratıcı bir fikir çıkabilir. Tabi ki de üyelerin sorumluluk seviyesi önemlidir. Eğer üyelerin çoğu yan gelip yatarsa o grupta bir fikir oluşamaz zaten. Tembel ve sorumluluk bilincinde olmayan o üye başkalarını da etkiler ve en sonunda topluca o grupta motivasyon kalmaz. Sadece sorumsuzluk başlı başına bir grubun dağılmasına neden olmaz. Ayrıca eğer kalabalık bir grupta fazla fikir üretilirse o grupta fikir ayrılığı yaşama ihtimali de artar ve sonunda yine o ekip dağılır. Sorumluluk bilincinde olmayan insanlar her ne kadar fazla olsa da sorumluluğunun farkında ve azimli olan tek bir kişiden bile üstün gelemez.
Bu yüzden bana göre kalabalık gruplarda çıkan fikirlerin kalitesi daha küçük gruplardan çıkan fikirlerin kalitesinden daha düşüktür. Tabi ki de kalabalık bir gruptan çıkacak bir proje çok kötüdür incelemeye bile değmez demiyorum ama ne de olsa ,önemli olan nicelikten çok niteliktir.