UNUTULMAYAN ANILAR MI? YORGUN HİSSEDİLMEYEN BİR BEDEN Mİ?

Hiç unutmamak mı? Yoksa hiç yorulmamak mı? Düşünüldüğünde çoğu insan bu iki olanağı duyduğunda ne kadar mükemmel bir durum olduğunu düşünür ve bu özelliklere sahip olabilmeyi dilerdi di mi? Ancak kimine göre avantajlı olan diğer birine göre dezavantajlı olabilir. Benim fikrim sorulursa hiç yorulmamayı tercih ederim. Neden mi? Gelin anlatayım.

Öncelikle hiç unutmamak ile başlamak istiyorum. Hiç unutmamak bilim dünyasında “Hipertimestik Sendromu” olarak bilinir. Kelimenin etimolojik tanımı incelendiğinde Yunanca olduğu bilinmekte olduğu ve kelimenin thymesis (anlamı “hatırlama”), birde hyper (anlamı “aşırı”)  sözcüklerinin birleşimi olduğu yazmaktaydı. Bu sendroma sahip insanlar normal insanlar gibi unutkanlık ya da bir şeyleri hatırlayamama gibi bir durumları yoktur. Bu insanların beyni daha çok düşünmeye vakit ayırır ve inanamayacağımız derecede ince detayları hatırlar.  Bu konu ilk olarak  2006 yılında makaleye alınmıştır. Bu hastalığı taşıyan Nima Veiseh’e  bu hastalığı ne zaman başladığı sorulduğunda “20 Aralık 2000 tarihinde bir arkadaşının 16. yaş günü partisinde  ilk kız arkadaşı tanıştığı an” demiştir. Baktığımızda ne kadar ayrıntılı bir bilgi değil mi? Bu bilgilerden sonra şimdi sizlere neden hiç unutmama konusunu seçmediğimi anlatayım. Öncelike bu özelliğe sahip insanlar dediğim gibi bir günü en ince detayına kadar hatırlayabiliyor. Herhangi bir sokakta yürüdükleri anda yanlarından geçen insanların yüz ifadeleri, kıyafetleri, rüzgarın tenlerinde hissettirdiği o dokunuş, dükkan önündeki insanlar, hayvanlar… Bir yılın herhangi bir gününe ait bir haber makalesini size tekrardan okuyabilecek bir hatırlama durumu bu. Birileri için ne kadar cazipken diğerleri için inanılmaz bir yük. Hayatımızda ne kadar neşe, mutluluk, sevinç varsa o kadar da acı,korku,üzüntü, keder ve pişmanlık bulunduruyoruz maalesef. Şimdi her şeyi beynimizde bir döngü halinde canlı tutarsak bu üzüntülü, acı dolu anları tekrardan yaşayacağımıza tekrardan hissedeceğimizi gösteriyor. Kim ister bu anıları atlattıktan sonra tekrardan yaşamayı ve hatırlamayı.Kimileri diyebilir bu olaylardan yola çıkarak kendimizi geliştirebiliriz, başımıza bir daha böyle bir olay geldiğinde tekrardan yaşatmayız. Evet bu pencereden baktığımızda mantıklı kimine göre ama şunu da unutmamalıyız herkes bu bakış açısıyla hayatına devam edemez veya edemeyebilir. İnsanlarda  bazı durumlarda pozitif bir etki bırakabilirken başka durumlarda negatif bir etki bırakabilebiceğini düşünmek gerek. İnsan hayatında elzem olmayan bilgileri hatırlamanın bir anlamı yok, ileriye dönük bir yaşantıda kullanamayacağın bir  şeyi hatırlamanın bir anlamı olmadığını düşünüyorum.Kısacası “Unutmak insana verilmiş en büyük hediyedir.”

Şimdi hiç yorulmamak konusuna gelirsek , öncelikle yorulmadığımızdan dolayı birçok işimizi veya sorumluluklarımızı kolaylıkla bitirebiliriz.Buna örnek olarak bir öğrenci düşünün; kendisi günde ortalama üç saat ders çalışıyor ve bu üç saatin sonunda yoruluyor ve ders çalışmayı bırakıyor.Ancak hiç yorulmuyor olsaydı kendisi günün neredeyse 10 saatinde ders çalışarak ve tüm ödevlerini bitirmeye harcar ve ertesi gün onun için dinlenme günü olabilirdi.Bu durumda yorulmamak bize ek zaman ayırabilir.İkinci neden ise bizler yorgun olduğumuzda sinirli veya gergin olabiliriz.Bu durum ortamda gerginliğe de yol açabilir ancak bu duruma neden olan etkeni yani yorulmamayı kaldırırsak insanların gerginlik ve sinirlilik seviyelerini indirmiş oluruz.Böylece de  kargaşa ortamını da ortadan kaldırmış olurduk.Üçüncü bir neden olarakta spor yaptığımızda limitlerimizi daha fazla zorlayıp kilo vermek istiyorsak kilo verebilir, kas yapmak istiyorsak yorulmadan kas yapabilirdik.Son ve bence en önemli nedenlerden biri olan pes etmememiz olurdu.Uğraştığımız bir konu üzerinde yorulduğumuzda genellikle yapamayacağım diyerek yarı yolda bırakabiliyoruz.Bu durumu yorulmayarak ortadan kaldırabilirdik.Böylece birçok yarıda bıraktığımız konularda başarılı olabilirdik ve kendimizi geliştirebilirdik.

Kısacası beynimi birçok şeyle dolduracak ,acılarımı ,pişmanlıklarımı ve kederlerimi tekrardan hatırlatacak bir düşünce veya anı döngüsü yerine yorulmadan birçok şeyi başarabilmeye sahip olmak isterdim.

 

(Visited 100 times, 1 visits today)