Doğum günüm için günler öncesinden hazırlanmaya başlamıştık. Aslında benim böyle özel günleri çok önemsemem ama ailem bu konu da çok hassastır. Annem günler öncesinden hazırlığa başlar, davet edeceği kişileri planlar hatta bu konu da günlerce evde konuşulur. Aslında bende bu yıl ki doğum günüm için heyecanlıyım. Bir yaş daha büyüyecek, daha da olgunlaşmış olacaktım. On sekiz yaşıma yaklaşıyordum, heyecanım bundan ibaretti. Özgürlüğüme kavuşacak, ayrı bir eve çıkacaktım. Tabi bu benim düşüncemdi. Ailem katiyen bu kararımı kabul etmeyecek hatta annem, benimle bu konu hakkında adeta savaşıyormuş gibi direnecektir. Gerçi babam annemi ikna edebilir fakat yapması için çok büyük bir çaba sarf etmesi gerecek. Hayallerimin gerçekleşmesi babamın annemi ikna etmesine bağlıydı. Sonuçta yurtdışına gitmem için annemden onay almam gerekiyordu. Aslında gitmem için derslerime çokça odaklanmam da yetebilir.
İşte doğum günüm geldi. Ev misafirler ve arkadaşlarımla doluydu. Önce gelen misafirlerle oturup sohbet ettik. Sonra diğer eksik olan arkadaşlarım geldi. Önce onlarla gezmeye gittik bu sırada annem ile misafirler evde oturuyorlardı. Arkadaşlarımla gezdikten sonra saat akşam 20.00 gibi eve geldik. Kapıyı açtığımda ışıklar sönüktü, adeta beni bir sürpriz bekliyor gibiydi. Salona girdiğimde balonlar salonun tamamını kaplamış bir şekildeydi. Herkes salonda beni, benden mutlu şekilde alkışlıyordu. Ben de misafirlere göz gezdiriyordum. Şahsen dediğim gibi doğum günü kutlamayı sevmezdim. Pastanın mumlarını yaktılar, maytaplarıda. Maytaplar gözüme gelecek diye korkmuştum. Ne olduysa tam o an, ben mumları üflediğim sırada maytaplar gözüme geldi. Bir anlık acı hissettim, ellerim hemen yüzüme gitti. Herkes başımda toplanmıştı ben ise gözlerimi yavaşça açtım. Ne olduğunu hala idrak edememiştim. Herkes bu durum karşısında panik içine girdi.
Tabi ki hemen hastaneye yola çıktık. Hastaneye gittiğimizde o kadar sıra vardı ki. Tabi durumum acil olunca doktor beni acilen alıp muayene etti. Gözümden çok yüzüm yanmıştı ama korkulacak bir şey de olmadığını söyledi. Bir krem ismi verdi, hemen eczaneden o kremi almamız gerekiyordu. Doğum günüm resmen bir kabusa dönüşmüştü. Bu hayatımda unutamayacağım bir doğum günü olmuştu. Arabaya bindik, hemen eczaneye uğradık tabi. Annem krem aldı ve hemen eve geçtik. Evde yavaşça kremi yüzüme sürdüm. Yüzüm hala acıyordu ve doktor bunun bir hafta süreceğini söylemişti. Nasıl dayanacaktım bilmiyordum. Bütün misafirler de bu durumdan etkilenip evlerine dönmek zorunda kaldılar. Ertesi gün bütün misafirler bana teker teker geçmiş olsun mesajlarını ilettiler. Bende yeni yaş günüme böyle bir anıyla girmiş bulundum. Doğum günüm böyle mahvoldu. Umarım bundan sonraki doğum günlerim bunun gibi geçmez.