UNUTULMAYA YÜZ TUTMUŞ OYUNLAR
Merhaba arkadaşlar, ben Barış Gülşen. Başlıktan da anlayabileceğiniz gibi unutulmuş oyunlardan bahsedeceğim sizlere. Aile toplantılarında veya annemin arkadaşları geldiğinde bizleri hep yanlarından kovarlar. “Gelmeyin, gidin, oynayın, büyüklerin yanında ne işiniz var.” diye.
Hep düşünüyorum “yanlarında duramıyoruz, evde oynanan oyunlar kısıtlı, biraz gürültü yapsak söyleniyorlar, zıplasak komşu rahatsız olacak…” diyorlar dışarı çıkalım dediğimizde hep bir ağızdan “olmaz tehlikeli, kimseyi tanımıyoruz, arabalar çok hızlı, güvenemeyiz…” gibi tepkiler alıyoruz. Bu sefer de alıyoruz elimize tableti, bilgisayarı başlıyoruz sanal oyunlara. Sonrasında kızıyorlar “bulduğunuz kısa bir arada bile tabletle oynuyorsunuz, hiç mi oyun bilmiyorsunuz?” diye.
“Bilmiyoruz, siz söyleyin” deyince bakıp kalıyorlar. Çünkü birçoğu dışarı oyunu. Sonra başlıyorlar anlatmaya. “Bizim zamanımızda körebe, mendil kapmaca, eski minder, sıçratan top, aspirin, teyzem çarşıya gitti, estepeta…
Çok eğlendiklerini ve bütün mahallenin çocukları babalar eve gelene kadar hep bir arada kız, erkek ayrımı olmadan oynadıklarını ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadıklarını anlatıyorlar.
Evet, hepsine katılıyorum! Bütün anlatılan oyunlar gerçekten çok güzelmiş. O zaman bu oyunları hatırlatmak ile kalmayıp, bütün büyüklerimizden ricam, biz çocuklar için güvenilir oyun alanları oluşturmaları bu sayede bizim de dışarıda bu eski ve yeni oyunları oynayıp enerjimizi atmamızı sağlamalarıdır.