“Benim adım Zeynep. Ankaralıyım. 25 yaşındayım. benim adım Zeynep. Ankaralıyım. 25 yaşındayım. Benim adım…” hayatım boyunca içimden hep bu cümleleri sayıkladım, yaş kısmı hariç tabii. Kısa süreli hafıza kaybım var, yani yaşadığım bir olayı anında unutuyorum ama kendim hakkındaki temel bilgilerim aklımda kalabiliyor. Ne zamandan beri var bilmiyorum, ama neden olduğunu biliyorum. Ben vurulmuşum, yani kolumda dövmesi var unutmamam için. Beynim de olan şeyleri unutmam için silmeye çalışmış ve şimdi yaşadığım her şey siliniyor. Unutmamak için ya vücuduma dövmesini yapıyorum, ya da not kağıdına yazıyorum. Evimin çevresi, içi, yatağımın üstü, her yer not kağıtlarıyla dolu. Babamla yaşıyorum. Vurulduğumu hatırlıyorum, yani her sabah okuyorum ve beni kimin vurduğunu, ondan sonra ne olduğunu merak ediyorum. Acaba yakalanmış mıdır?
Her sabah işimin nerde olduğunu yazan kağıdı arıyorum. Masa başı sekreterim, yani ne kadar zor olabilir ki? İşe gittim ve oturdum, kim bilir kaç yıllık arkadaşlarımı yine ilk defa görür gibi oldum. Tüm gün önemli hiçbir şey olmadı, olsa da hatırlamazdım zaten. Akşam saat 6.00 gibi içeriye biri girdi koşa koşa. “Adın Zeynep. Ankaralısın veee yaklaşık 25 yaşındasın.” diye bağırdı bana bakarak. Seni vuran kişinin kim olduğunu biliyorum ama çok vaktim yok numaramı yazıp sana vereceğim. Hemen bir kağıt çıkardı bir şeyler karaladı ve cebime koydu, koşarak çıktı. Ben de eve yürümeye başladım, evimin adresini yazdığım kağıdı ararken elimi cebime attım ve bir kağıt parçası buldum. Cebimde “Hemen beni ara!” yazan bir not vardı. Buruşan kağıtta son rakamı silinmiş bir de numara yazıyordu. Sadece son rakamı silinmişti yani 10 farkı rakam gelebilirdi. Sadece 10 farklı numara, anında kaldırımın kenarına oturdum ve tek tek denemeye başladım. Numaraların yarısı açmadı, bir kısmı da bir şeyler saydırıp kapattı. En son hangi numarada olduğumu hatırlamak için bir yandan da koluma yazıyordum numaraları. Nefes nefese bir ses açtı “Şimdi söyleyeceğim her şeyi not al ve beni çok dikkatli dinle. Zeynep seni baban vurdu. Kendi eviniz bahçesinde annenle baban kavga ederken aralarına girdin ve vuruldun. Kim olduğumun bir önemi yok ama kamera kayıtlarına ulaştım, sana atacağım.”.
Ellerim titremeye başladı, buz kesildim. Yazdığım şeyleri tekrar tekrar okuyordum, en sonunda kayıtları da izledim. Babam annemi vuracakken ortaya atlamışım ve yanlışlıkla beni vurmuş. Gözlerim doldu, kalbim patlayacak gibi oldu. Hayatimi zehir eden adamla ayni evde yaşıyor, üstüne hiçbir şeyin farkında değildim. Eve gittim, normalde kendimi tutacaktım ama karşısında yığılıp kaldım. Nefes alamıyordum, önümü göremiyordum, farkında olmadan saçlarım elimde kalıyordu. Notları fark etti ve benden almaya çalıştı. Merdivenlerden yukarı koştum ve kendimi odama kilitledim. Kapımı kırmak üzereydi. “Seni benden alamazlar anladın mı? Benden ayrı yaşayamazsın! Nereye gidersem gideyim seni bulurum Zeynep!”. Polisler geldi sonunda. Kamera kayıtlarını onlara gösterdim. Polisler telefonumu ve notlarımı aldı. Kolumdaki numaraları sildi ve her şeyi ateşe attılar. Babam onlara ödeme yapmış bolca. Bağırdım, çığlık attım ve sonra ne için olduğunu bile hatırlamamaya başladım. Hayır, unutamazdım önemli bir şeydi eminim.
Babam beni yerden kaldırdı ve film izlemek istedi. Kendimi neden heba ettiğimi anlayamadım. Unuttum.