Herkes geleceği ile ilgili planlar yapıyor, geleceğimiz için endişeleniyoruz, çalışıyoruz. Bunların hepsi gelecekte başarılı ve mutlu olabilmek için. Peki ya biz bu planları yaparken geleceğin bizimle ilgili planları başka ise? Biz daha o hayallerimizde süslediğimiz ve yücelttiğimiz geleceğe yaklaşamadan Dünya yok olmaya başlar ve tek planımız hayatta kalmak olursa o zaman geçmişe bakıp ileri görüşlü olamadığımız için pişman olacak mıyız?
Hepimiz biliyoruz ki yaşadığımız yer önlemler alınmazsa yaşanılamayacak bir yere dönüşecek ve dönüşmekte. Dünya iyiye gitmiyor ve bizim hemen akıllanıp bir şeyler yapmamız lazım. Peki nelere karşı önlem almalıyız? Öncelikle bahsetmek istediğim konu yedinci kıta. Yedinci kıta dediğimde belki bazılarınızın aklına bir şey gelmiyor ama bence bu defalarca bahsedilmesi gereken oldukça önemli bir konu. Pasifik Okyanusunun ortasında milyonlarca kilo ağırlığında genişliğinde bir plastik birikintisi bulunmakta. Bu plastik tüm canlıları etkilemekte. Suya karışan plastikler okyanuslardaki canlıları etkilemekte ve neslini azaltmakta. Aynı zamanda bizim için de deniz ürünleri tüketmek plastik yemekten farksız durumda. Denizlerde milyonlarca canlı bu birikintiden dolayı ölmekte. Bunun daha da yayılıp okyanusları kaplamaması ve bizim için çok daha büyük tehlike oluşturmaması için önlemler almalıyız. Mesela ilk olarak plastik şişe, poşet kullanımı bırakmak gibi. Bunlarla başlayarak hayatımızdaki tüm plastik ve naylonları çıkartmalıyız. Unutma! Gelecek senin ellerinde.
İkinci olarak ise küresel ısınmadan bahsetmek istiyorum. Bu konu hakkında diğerine göre daha çok farkındalık var, daha çok kişi biliyor ve önlemler alıyor ama bence hepimizin önlem alması, daha dikkatli olması lazım.
Öncelikle resimdeki gibi birçok canlının biz önlem almazsak nesli tükenmeye devam edecek ki eğer önlem almamaya devam edersek bu biz bile olabiliriz. Bu canlıların da hayatlarının bizim elimizde olduğu bilinci ile hareket etmeliyiz.
Geleceğimiz ve sonraki nesiller için önlemler almaya başlamalıyız. Yukarıdaki gibi dünya görmek istemiyorsak ve buna sebep olmak istemiyorsak aslında yapabileceğimiz çok şey var! İlk olarak deodorant kullanmayı bırakmak gibi minik kişisel önlemler büyük önlemlere geçebiliriz. Unutma! Gelecek senin ellerinde.
Bir diğer konu ise boş yere umursamazca çok miktarda harcadığımız, gerekli veya gereksiz fark etmeden bol miktarda kullandığımız su.Bu konu ile ilgili çok güzel bir belgesel olmasına rağmen (25 litre) , herkesin izlemesini ve bilinçlenmesini öneririm, bu konu üzerinde durmak istiyorum. Su bitmez, tükenmez bir kaynak değil. Aksine git gide azalmakta ve bize yetmemeye başlamakta. “O günü” ise 25 litre su sınırlandırması konulması olarak kısaca açıklanılabilir. Gün içerisinde harcadığımız, tükettiğimiz onlarca litreyi düşündüğümüzde bu çok az bir değer. Dünyada su savaşları yaşamamak için ve dahası 0 günü yaşamamak veya olabildiğince ertelemek için yine önlemler alabiliriz. Bu konuda yapılabilecek tek şey ufak ufak su tasarrufuna başlamak olabilir. Unutma! Gelecek senin ellerinde.
Dünya çapında yaşanan bu sorunlara karşı önlemler alabilirsek geleceğimizi elimizden geldiğince korumul ve güvence altına almış oluruz. Bu da demektir ki daha rahat hayaller kurup gerçekleştirebiliriz ve aynı şeyi gelecek nesiller için de sağlayabiliriz.Bunun yanında bize yuva olan bu evrene de teşekkür etmiş oluruz. Unutma! Gelecek senin ellerinde.