Yeni bir yıl, yeni hayaller, yeni umutlar ve her sene değişen insanlar, toplum, kanunlar,
yönetim sistemi, yöneticiler. Her sene yeni bir seneye girişi hep beraber coşkuyla ve sevinçle
kutluyoruz. Dünya üzerinde yeni bir seneye girildiğinde üzülen kimseyi görmedim henüz.
Neden kutluyoruz diye düşündünüz mü hiç? İnsanlar neden hayatlarından 1 sene daha
kısalmasını coşkuyla, sevdikleriyle kutluyor? Hepimiz en çok ölümden korkmuyor muyuz
yoksa söylediğimiz gibi? Yılbaşını bu kadar mutlu kutlamanın anlamını hiçbir zaman
anlamadım ama benim de herkes gibi yeni hedeflerim, hayallerim oluşuyor kafamda ister
istemez. Bunlar bu sene öncekilerden biraz daha farklı. Sadece kendimi düşünerek kurduğum
hayaller yok artık kafamda. Dünya üzerinde herkesin muzdarip olduğu problemler, ülkece
aşamadığımız problemler kafamı yeni bir senede almayı hayal ettiğim bir kıyafetten daha çok
meşgul ediyor artık.
En başta değişmesini istediğim şeylerden biri sınıflandırma. Kişinin ünvanına, maddi
durumuna, etrafına göre sınıflandırılması tüm dünyada oldukça yaygın durumda. Bazı
durumlara gruplandırma şarttır; mesela bir okulun yaptığı sınavda en yüksek ve en düşük
başarıyı sağlayan öğrencilere farklı davranılması. En düşük olan öğrenciye ders hakkında
gerekli destekler sağlanması ve başarılı olan öğrencinin tebrik edilmesi. Alanında yapılan ve
gerekli olan sınıflandırmalar hakkında bir şikayetim yok fakat sırf bir çocuğun babasının
maddi durumu çok iyi diye o çocuğa ve sırf ailesinin maddi durumu çok iyi değil diye o çocuğa
diğerlerinden farklı davranmak adil değildir. Bu durumun değişmesi ve sınıflandırmanın artık
adaletle ‘’gerçekten’’ orantılı olmasını istiyorum.
Değişmesini istediğim değil artık tamamen sona ermesini istediğim şey ırkçılık, insanların
nasıl doğmak istediğini seçemediği bir dünyada yaşıyoruz ve doğuştan sahip olduğumuz
özelliklerimiz var. Hepsi birbirinden güzel özellikler bunlar .Hiçbirinin birinden üstünlüğü
olamayacak ve göreceli olmayan güzellikler.İnsanlar nereden geldikleriyle ve cilt renkleriyle yargılanamaz artık.En azından önümüzdeki yıl böyle olmamalı.
.
Bitmesini istediğim diğer şey ise sadece benim değil herkesin bu olanlara ağzı açık baktığı
cinayetler .Cinayetler demememin özel sebebi sadece kadınların değil çocukların,
hayvanların, erkeklerin de öldürülmesi. Kadın cinayetleri ülkemiz genelinde çok yüksek bir
oranda olduğu için bahsedilirken kadın cinayetleri olarak bahsedilir .Ben bunu dile getirdikçe
inatla kadın denildikçe o insan sarrafı olan katillerin daha çok yüceldiğine inanıyorum.
İnsanlar hiç tahmin edemeyeceğimiz haller almaya başladı ve sürekli diken üstünde
hissetmekten çok yoruldum.