Umut etmekten vazgeçmeyin, çünkü hayat devam ediyor. Siz her ne kadar olaylar sadece bugüne aitmiş gibi düşünseniz de öyle değil, zaman demiğimiz kavram akıp gidiyor. Ger geçen saniye ne şu anki siz sizniz, ne de karşınızdaki insanlar aynı kişi. Kişiler arası ilişkilerde umut her zaman vardır. Size daha iyi anlayabilir, siz onu daha iyi anlayabilirsiniz. Kendinizi ifade edecek yöntemler öğrenebilir, sözcüklerinizi veya davranışlarınızı değiştirebilirsiniz.
Umut etmekten vazgeçmeyin, çünkü hiç bir şey için çok geç veya çok erken diye bir kavram yok. Bu kavramlar hep bizim zihnimizde. Bu sınırları biz koyuyoruz. Gerçek zaman içinde devam eden olaylar, sorumluluklar olduğunu biliyorum, bunlar için çaba göstermek emek vermek gerekiyor. Ama onun dışındaki daha göreceli şeylerden bahsediyorum. Yeni bir dil öğrenmek için çok geç değil mesela, altmış yaşında olsanız bile. Ya da kırdığınız birinden özür dilemek için geç değil. Yada kendiniz için bir kahve yapmak gibi basit için geç değil.
Umut etmekten vazgeçmeyin ki hayata tutunabilin. Hayat kolay değil biliyorum, her zaman bir zorluk var. Bu zorluklarla baş edebilmek için umudunuz olması gerekiyor. Geçmişten bir an düşünün , mesela bir ödevinizi “hayatta yapamam” dediğiniz bir anı. Hayatta yapamam dediğiniz halde yaptınız mı? o hiç geçmeyecek dediğiniz an geçti mi? O zaman şu an da geçecektir, hep öyle olur.
Umut etmekten vazgeçmeyin, çünkü şansın ne zaman devreye gireceğini bilemezsiniz. Mucizeler aslında sizinle, yeter ki onu görmeyi bilin. Her sabah güneşin doğuşu bir umut olsun mesela. “gün ola hayrola” der ya büyüklerimiz gerçekten de öyle . Her doğan yeni gün bize batan güneşin yeniden doğacağını hatırlatıyor. Güneş gibi olun hayata bakarken, unutmayın ki sabaha tekrar doğacaksınız.
Umut etmekten vazgeçmeyin, zor bir hastalığınız varsa mesela. Penisilin bulununcaya kadar insanlar basit bir yara iltihaplanmasından ölüyordu, ama şimdi öyle değil. Sizin için de bir yerlerde bir tedavi şansı olabilir, yada bedeniniz mucizevi bir şekilde onu yenebilir. Kim bilebilir ki, istisnalar her zaman vardır ve olacaktır.
Umut etmekten vazgeçmeyin, çünkü biz vazgeçmeyiz. Bebekken yürüyebileceğinizden umudunuzu keybetmiş olsanız, denedim olmuyor desydiniz şu an yürüyebilir miydiniz? Hiç sanmıyorum. Umut her zaman var aslında, bazen çok şey beklediğimiz için umudumuzu kaybediyoruz, bazen de amacımız olmadığı için. Burada durup düşünmek gerekiyor, kendimi çok mu zorluyorum.
Umut etmekten vazgeçmeyin, kendiniz için umut yok gibi geliyorsa bile çevrenizdekiler için umut vardır. Onların umudu size de ilham olabilir. Umudunuzu kaybettiğinizde çevrenize bakın, belki yeşeren dallardan biri size de umut olabilir.
Umut etmekten vazgeçmeyin Atam Samsun’a ayak basarken vazgeçmemişti, unutmayın. Herkesin vaz geçtiği bu güzel topraklardan, bu güzel insanlardan, vatanımızdan vazgeçmemişti. Olabilir dedi, benim insanım yapar dedi. Seyit Onbaşı ben taşırım demeseydi, umut etmeseydi ne olurdu mesela,bunu düşündünüz mü hiç. Onlar umudunu kaybetmediği için bizler bu topraklarda özgür birer genç olarak yaşıyoruz.
Umut etmekten vazgeçmeyin, çünkü bu coğrafya biz gençlerin umutlarıyla yeşerecek. Bizlerin umutlarıyla güneş doğacak, biz geçnlerin umutlarıyla şifalanacak ve biz gençlerin emekleriyle büyüyecek. Umut varsa gelecek vardır.