Hayatımız boyunca değişik türlerde filmler izliyor, kitaplar okuyoruz. Bazılarından hiç etkilenmezken bazıları hayata ve olaylara bakış açımızı değiştiriyor. Hatta bazen izlediğimiz filmdeki ya da okuduğumuz kitaptaki karakterlerden birini olmak istediğimiz kişiye o kadar benzetiyoruz ki onu taklit etmeye, onun gibi olmak için ekstra çaba sarf etmeye başlıyoruz. İşte bu durumda kitaptaki bir karakteri taklit etmemiz ile filmdeki bir karakteri taklit etmemiz insanlarda aynı tepkiyi oluşturmuyor. İnsanlar kitaptaki karakteri taklit eden insana bir şey demezken filmlerdeki karakter gibi olmak isteyen insanı aşağılıyor. Bana göre bunun altında yatan en büyük sebep hepimizin hayatının bir döneminde yaşamış olduğu popülarite savaşları. Eğer kişi popüler olmuş bir filmdeki popüler bir insanın davranışlarından ilham alıyorsa o kişinin popüler olmaya çalıştığına dair bir kanıya varıyoruz. Fakat bu sırada bol bol kitap okuyup karakterleri harmanlayarak kendini bulmaya çalışan kişiye şu anda gerçek benliğini bulmaya çalıştığı için karakterleri taklit ediyor diyoruz. Aslında ilk durumdaki kişinin de aynı şeyi kendi yöntemiyle yaptığının farkına varamıyor ve o kişiye kötü eleştirilerde bulunmaya devam ederek istediği kişi olma yolundaki yerini kaybetmesini sağlıyor sonunda ise olmak istediği gibi olamamış, yapmak istediği şeyleri yapamamış, gençliği boyunca eleştirilmiş, yıpranmış bir yetişkinin yeni gençleri benzer sebeplerden eleştirmesine yardım etmiş oluyoruz.
Ufak Farklar Büyük Sonçlar
(Visited 101 times, 1 visits today)