Ucuz Mal Alacak Kadar Zengin Misiniz?

Kalite sözlük anlamıyla, niteliği, bir şeyin iyi ya da kötü olma özelliğini ifade etmektedir. Bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği kaliteli-kalitesizlik durumunu da belirlemektedir. Genel olarak bir şeyin üretilmesinde kullanılan malzeme, işçilik, çalışma ortamı, üretim süresi, kullanılan teknoloji o şeyin kalitesine, dolayısıyla fiyatına etki edebilmektedir.

Kalite, müşteri taleplerine uygun üretimi kapsamaktadır. Müşteriler kalite ile birlikte ürünü sunarken ve satın aldıktan sonraki hizmetleri düşünebilirler.  Başka bir ifade ile ürünün teknik özelliklerinin yanında müşteri tarafından talep edilen istekleri karşılaması da beklenebilir. İsteklerin karşılanma derecesine göre ürün çeşitliliği ve fiyatı ortaya çıkmaktadır.

Toplumda farklı gelir grupları bulunmaktadır. Kısaca üst, orta ve düşük gelir grubuna ayırabildiğimiz kesimlere uygun kalite ve fiyatta ürün çeşitliliğinin olduğunu görürüz. Teknolojik ürünler genel olarak standart özelliklere sahip olduğundan fiyatlarının birbirine yakın olduğu söylenmektedir. Ancak, bu her zaman doğru olmayabilir. Örneğin; her yaştan birçok insanı elinden düşürmediği cep telefonlarının birçok özellikleri birbirlerinin aynı olmasına rağmen çok farklı fiyatlardan satıldığını görebilirsiniz. Özellikleri aynı, markaları farklı iki telefon arasındaki fiyat farkının hiç makul olmadığını anlayabilirsiniz. Burada gözden kaçırılmaması gereken husus, fiyatı ucuz olan ürünün işçiliğinin ucuz, kullanılan malzemesinin düşük kalitede, yazılımının korsan olup olmamasıdır. Sayılan özelliklerin varlığı kalite ve fiyatın da düşük olmasına yol açabilecektir. Cep telefonları için söylenenleri televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, bilgisayar, elektronik el aletleri gibi ürünler için de söyleyebiliriz. Sadece teknolojik ürünlerde değil, gıda, giyim, turizm, inşaat, dekorasyon alanlarında da farklı kalite ve fiyatın bulunduğu görülmektedir.

Her gün sofralarımızın vazgeçilmezleri zeytin, peynir, yumurta, bal, domates, biber farklı kalite ve fiyattan satılmaktadır. Gemlik zeytininin, Kars kaşarının, Bitlis balının, Çanakkale domatesinin diğerlerinden fiyat, kalite farkı olduğunu anlayabilirsiniz. Sofranıza koyduğunuz bu ürünler afiyetle mideye indirilirken, diğer ürünlerin hiç dokunulmadan sofradan kalktığına çok şahit olmuşsunuzdur. Üzerinize giydiğiniz her ürün için çok titiz davranırsınız. Neden insanlar kalitesine güvendikleri markaları çok pahalı olmalarına rağmen tercih ederler az çok tahmin edebilirsiniz. Kullanılan pamuğun ya da yünün, dokuma sıklığının, desenlerinin, kesimlerinin tercihlerinize uygun olduğu, aldığınız üründe herhangi bir sorun çıktığında olumlu yaklaşımla karşılaşabileceğinizi düşünmeniz bu tercihte önemli rol oynayabilir. Daha önce fiziki benzerlikleri nedeniyle aynı ürün gibi görünenlerden deneyip memnun kalmadığınız ürünler sizi bu tercihe yönlendirmiş olabilir. Birbirine benzeyen ürünlerin aralarında büyük kalite ve fiyat farkı olması doğal olabilir. Bunun cevabının üretim maliyetlerinde gizli olduğu söylenebilir. Aynı malzeme, işçilik ve teknoloji kullanılıyorsa çok büyük fiyat farkların olmaması gerekir. Ancak, ipliğinden, kumaşına, işçisine kadar her şey kayıt dışı yapılıyor ise kalite ve fiyatın da düşük olduğu söylenebilir. Turizmde de durum farklı değildir. Antalya’nın Serik Bölgesinde kurumsal şirketlere ait otellerin fiyat ve kalite farkının aynı bölgedeki kurumsal olmayan şirketlerden hemen ayrıldığı gözlemlenebilir. Otellerle ilgili olarak ülke genelinde aynı şekilde kalite ve fiyat farkından söz edilebilir. Ankara’da İncek bölgesinde yapılan konut, işyeri gibi yapıların kalite ve fiyatıyla, Sincan bölgesinde yapılanların aynı olmadığı küçük bir araştırma ile hemen görülecektir.

Bilinen bir sözdür, pahalıdır vardır bir hikmeti, ucuzdur vardır bir illeti denmiştir. Bu söz söylemek istediklerimizi kısa ve öz bir biçimde anlatmaktadır.

(Visited 105 times, 1 visits today)