Hayatta birçok şey isteriz. Bu istediğimiz şeylerin bizim olması için elimizden gelen her şeyi yaparız. Bu bir araba olabilir bir ev olabilir ya da huzur olabilir. Gecemizi gündüzümüze katarak çalışırız. Bu para kazanmak içinde olabilir ya da iyilik yapmak içinde olabilir. Ama hiç düşündünüz mü o her şeyden çok istediğiniz şeyin sizi sadece tek bir hatanızla sizi hayattan koparabileceğini? Bu çok trajik olmaz mı?
Ahmet yine okuldan eve dönüyordu. Okuldan çıkıp hızlıca evine yürümeye başladı. Yolda yürürken yan komşularının oğlu Mert in yeni motosikletini gördü. Daha önce böyle bir motosiklet görmemişti. Ahmet Mert i tebrik ettikten sonra evine yürümeye devam etti. Yolda yürürken bir yandan da Mert in motosikletini düşünüyordu. Ahmet te Mert gibi bir motosiklet sahibi olmak istemeye başladı. Eve geldiğin de hiçbir şey yemeden direk odasına gitti ve internetten araştırma yapmaya başladı. Ahmet in araştırmaları tam bir hafta sürmüştü. Artık ne isteğini ne yapması gerektiğini ve nelere sahip olmasını gerektiğini biliyordu. Ama önünde en zor adım hala duruyordu. Bu adımda kesinlikle aileden izin almaktı. Nerdeyse bütün anne ve babalar annelik ve babalık içgüdüleri olduğu için motor kelimesini duydukları anda olumsuz bir yanıt verip çocuklarını motosikletten uzak tutmaya çalışıyorlar. Ahmet te bu konuyu ailesine söyledi ve artık kalıplaşmış olan hayır cevabını duydu. Ama Ahmet pes etmedi. Her gün çok yoğun bir şekilde ders çalıştı ve iyi bir üniversite kazanıp o üniversiteyi iyi bir derece ile bitirdi. Ahmet in çocukluk hayali olan motosiklet artık onun olabilirdi. Çünkü artık kendi işi vardı kendine ait bir gelir kaynağı vardı ve en önemlisi ise artık o bir birey olmuştu. Ahmet yakın çevresindeki motorcu arkadaşlarıyla konuştuktan sonra ve çok yoğun bir araştırmadan sonra o isteği motosikleti bulmuştu. Ahmet hiç zaman kaybetmeden gidip, hayallerini süsleyen o motosikleti aldı. Artık oda resmen bir motorcu olmuştu. Tabii ki motoru aldıktan sonra Ahmet motorcu arkadaşlarının destekleriyle birlikten kendine en uygun motosiklet ekipmanlarını seçip almıştı. Ama Ahmet in arkadaşı Serhat Ahmet e dönerek sadece ekipmanların onu korumayacağını onun en güvenli şekilde motosiklet sürmesini gerektiğini dile getirdi. Ahmet Serhat ın dediğini çok önemsemişti ama bilmediği bir şey vardı. Dünya üzerinde yapılan araştırmalara göre hayatı boyunca motosiklet kullanıpta kaza yapmama ihtimali bir yağmurun altında ıslanmama ihtimali ile aynıdır. Ahmet bir gün işe giderken motosikleti ile bir kaza geçirir. Kaza o kadar şiddetli olmuştur ki Ahmet geçici olarak hafızasını kaybetmiştir yani olay anını ve sonrasını hatırlamıyordur. Serhat haberi alır almaz Ahmet in yanına gider ve motosikletinin kazada aldığı hasarı gösterir. Ahmet gözlerine inanamaz ve ‘’aman allahım gerçekten ucuz kurtulmuşum’’ der. Çünkü Ahmet in motosikleti tam anlamıyla param parça olmuştur. Ahmet iki gün hastanede kaldıktan sonra taburcu olur ve evine gider.
.