Benim adım Elif. On bir yaşındayım. Bugün anneanneme ve dedeme gideceğim. Çok heyecanlıyım. İlk kez tek başıma uçacağım. Ben Avustralya Sidney’de, anneannem ve dedem ise Kanada Toronto’da yaşıyorlar. Valizimi ve çantamı hazırladım. Havalananına gittik. Havalananına giderken havada uçan uçakları izledim. Uçak yolculuğu yaklaşık 21 saat sürecekti ve önümde 16000 km mesafe vardı. Havalananına vardık. Valizimi bagaja verdik. Sonunda ayrılma vakti geldi. Annemi ve babamı çok özleyecektim. Onlara sıkı sıkı sarıldım ve öptüm, sonra beni görevliye teslim ettiler. Uçağa bindim ve koltuğuma yerleştim. Uçak havalandı ve uçtu. Uçakta bir şeyler yedim, içtim. Uçuşun üç saati normal geçti, ama saat beşte yapılan anonsla irkildim, duyduklarıma inanamadım. Pilot bize uçağın arızalı olduğunu söyledi. Çok endişelendim. O arada uçakta panik başladı. Herkes ayağa kalkıp, birbirine ve hostese soru sormaya başladı. Hostesler her şeyin kontrol altında olduğunu ve panik yapmamızın sebebi olmadığını söylediler. Ben ağlamaya başladım, annemin ve babamın yanımda olmasını istedim. Ama sonra birden kendimi cesur hissettim ve ağlamayı kestim. Panik yapanları sakinleştirmeye çalıştım. Babam her zaman cesur olmamı, annem ise her zaman yanımda olacağını söylerdi. Emindim ki onlar şu an yanımda olsalardı benimle gurur duyarlardı. Sonunda uçak acil iniş yaptı. Biz kurtulduk. Beklemek zorunda kaldık. Sonra başka bir uçakla yolculuğa devam ettik. Uçak Kanada’ya vardı. Anneannem ve dedem beni hava limanında bekliyorlardı. Onlara koşup sarıldım ve hep beraber ağlamaya başladık. Onların evine gittik. Öbür gün babam ve annem geldiler, çünkü benim için çok korkmuşlardı ve beni acil görmek istediler. Üç hafta hep beraber orada kaldık, çok güzel zaman geçirdik. Planlı olmayan bir tatil yaptık. Ben çok mutluydum. Sonra birlikte evimize döndük. Annem ve babamın yanımda olmalarından çok mutluydum, çünkü geri dönüşü yalnız yapmak istemezdim.