Her şey çok hızlı gelişti, kendime geldiğimde havaalanındaydım ama burası pek fazla havaalanına benzemiyordu. Uçak anonsu geldikten sonra uçağıma gittim. Tek sıkıntı uçak belirli olmayan bir bölgeye gidecekti. Bu durumdan çok korkmuştum. Uçağa yol almaya başladım, sırada kimse yoktu ve çok utandım. İçeri girdiğimde yüzünü göstermek istemeyen bir pilot ve kabin görevlisi vardı. Uçak aslında konforlu ve rahattı. Uçak piste geldi ve kalkışa geçtik. Ardından iki saat geçti. Telefonuma baktığımda saati göremiyordum, konumlara baktığımda belirli bir konum göremiyordum. Bu durumu belirtmek için kabin görevlisinin yanına gittim ama onları bulamadım. Ardından uçak, kimse olmadığı halde yere indi. Ne göreyim? Burası çok farklı bir yer. Sanki dünyamızın gelecekteki hali. Vatandaşlara baktığımda insanlardı ama hepsi robot kostümleriyle geziniyordu. Sonra bir bilgisayar bulup arama sekmesine hangi yıldayız yazdım. Ne göreyim! 1.000.000 yılındayız. Çok şaşırmıştım ve şanslıydım ama bu robot sayısının fazla olmasının sebebi bulunmuştu. Bir salgın! Bu salgının etkileri insanın içindeki hücreleri eritip demire dönüştürüyordu. Ama neyse ki ben eskiden gelen bir insanım, diyerek eski dünyamıza geri geldim. Aslında bunların hepsi gerçek gibi gösterilip bir simülasyon yapmışlar. Artık bu benim travmam.
UÇAK EFSANESİ
(Visited 35 times, 1 visits today)