Merhaba! Bugün sizlere “Üç buçuk gün çalışmanın insanlar üzerinde yaratacağı olumlu ve olumsuz etkiler” hakkında konuşacağım. Ancak başlamadan önce, bu ilginç fikrin kimden geldiğini belirtmek istiyorum.
Bu dikkat çekici öneri, J.P. Morgan’ın CEO’su Jamie Dimon tarafından ortaya atıldı. Dimon, yapay zekâ teknolojisinin iş dünyasını dönüştürerek çalışanların iş-yaşam dengesi kurmasına katkı sağlayacağını ve çalışma sürelerini üç buçuk güne düşürebileceğini savunuyor.
Kendi düşüncelerime gelirsek, üç buçuk gün çalışmanın insanlık için olumlu etkilerinin olumsuzlardan fazla olacağını düşünüyorum. Hepimiz biliyoruz ki haftanın büyük bir kısmını işte ya da okulda geçiriyoruz. Çalışma günlerinin kısaltılması, hafta içerisinde bize daha fazla kişisel zaman sağlayacaktır. Bu durum, ailemizle vakit geçirmek, hobilerimize odaklanmak veya kendimizi geliştirmek için harika bir fırsat sunabilir.
Ancak bu uygulamanın olumsuz sonuçları da olabilir. Örneğin daha az işe ya da okula gitmek, bazı kişilerde disiplin seviyesinin düşmesine neden olabilir. Bunun yanı sıra, iş yerlerinde üretim ve hizmet süreleri azalacağı için, iş yerleri kırtasiye gibi malzemelere ulaşımda sıkıntı yaşayabilir.
Sonuç olarak üç buçuk gün çalışma sistemi hem avantajlar hem de dezavantajlar barındırıyor. Ancak doğru bir şekilde uygulandığında, modern yaşamın getirdiği yoğunlukla başa çıkmak için bir çözüm sunabilir.
Bir bloğun daha sonuna geldik! Şubat ayındaki yazımda görüşmek üzere!