Merhaba arkadaşlar dün benim doğum günümdü biliyor musunuz? Hediyemi çok beğendim. Bir kavanoz ama normal bir kavanoz değil. O sihirli bir kavanoz bütün anılarımı orda görebiliyorum. Bende size bu anıları anlatacağım. Ama hepsini söyleyemem sadece üç en iyi anımı anlatacağım. Birinci anımla başlıyayım isterseniz.
Bir kere abim hep bana kendi anılarını anlatırdı onun anıları sanki benim anılarım gibi olmuştu orda ben varmışım gibi hissetim gerçekten büyüklerimizin eski anılarını anlatması bizim anılarımızda olur.
Şimdi ikinci en güzel anımı anlatacağım. Huzurunuzda, bir gün yaz tatiliydi babam bizi Yedi Göller Milli Parkına götürmüştü. Hayatımın en güzel tatiliydi. Abim, yedi gölün aslında sekiz gölü varmış dedi sadece sekizincisi tam sayılmıyor dedi. İlk gittiğimiz güzel bir lokanta idi, orda yemeklerimizi yedikten sonra ilk gittiğimiz göl derin göldü çok korkmuştum çünkü çok derindi sonra bir orman gibi bir yere geldik orası çok güzeldi insanlar hamakta yatıp kamp yapıyordu. Keşke bizde orda kamp yapabilseydik sonra bir yere daha uğradık. Bir tane dondurma yeri ayranda satıyordu tam dondurmacı olmayabilir ama neyse orda dondurma yedik ve yedi gölden ayrıldık keşke oraya yeniden gidebilseydim.
Sırada üçüncü anı kuzenim Tevfik’in doğrum günü, Adana’ya gitmiştik. Tevfik bizi bekliyordu, geldiğimizde çok güzel bir parti oldu pastayı yedikten sonra herkes mutlu oldu biz mutluluktan dans ederken büyüklerimizde dansa katılacak gibiydiler adeta… Sonra Tevfik’e bir şaka yaptık sana yeni bir oyun göstereceğiz diye söyledik ve gözlerini kapatmaya ikna oldu, aç dediğimizde oyunun adına baktı ve gördüğü şey iyi ki doğdun Tevfik diye bağırdık. Tevfik, kahkahalara boğuldu birkaç dakika sonra baktı ki öyle bir oyun varmış bizim içinde iyi bir deneyim oldu en azından doğum gününden on iki gün sonra benim doğum günüm vardı.
Evet arkadaşlar üç en iyi anımda söyledim daha anı söyleyebilirim ama şimdilik benden bu kadar bay bay.