Bir hukuk bürosu kurmak isterdim. Adaletli bir dünyada yaşamak, zengin fakir, okumuş okumamış, çevresi olan olmayan herkesin kanunlar karşısında eşit değerlendirilmesini sağlamak isterdim. Ayrıca hayvanların da insanlar kadar kıymetli olduğunu göstermek ve hayvan haklarını sonuna kadar savunmak isterdim. Benim şirketimde küçük büyük tüm davalara bakmalıyız, iş seçiminde müvekkilimizin haklı olması, masum olması en önemli kriterimiz olmalı.
Öyle bir büro olmalıyız ki kaybettiğimiz hemen hemen hiçbir dava olmamalı. Ekibimde asla işini şansa bırakmayan takım ruhuyla çalışan arkadaşlar olmalı. Tıpkı “Arka Sokaklar” dizisindeki gibi bir ekip hayal ediyorum. Müvekkilimizi savunurken; keşke şunu da yapsaydık diyeceğimiz hiçbir şey kalmamalı, elimizden geleni sonuna kadar yapmalıyız diye düşünürdüm. Araştırmacı, sorgulayıcı bir ekip ruhu isterdim. Karşımızdaki taraf ne kadar güçlü olursa olsun mazlum olanı savunmaktan vazgeçmemeyi hedeflerdim. Firmamız, gerektiğinde sabahlara kadar çalışmalı, hiçbir fedakarlıktan kaçınmamalı.
İnsanların, sırf fakir oldukları için kendilerini savunamamalarını anlayamıyorum. En iyi avukatlar, zengin insanlara hizmet ediyor. Avukat olsaydım; haklı olmak, mazlum olmak kriterlerini arardım yalnızca…
Avukat alımı yapacak olsam ekibimi oluştururken;
- En az benim kadar gözü kara olmalarını,
- İnsancıl ve yumuşak dilli olmalarını,
- Her kesimden insana hizmet edebilmek için (Mülteciler vb.) yabancı dil ayırt edici bir kriter olurdu benim için.
- Haklının yanında olabilmek için gerekirse tüm zorluklara karşın pes etmeyen, her türlü fedakarlıktan kaçınmayan karakterde olmalı
- Kendi karalarını kendisi verebilen, kişiliği oturmuş biri olmalı.
- Takım arkadaşlarıyla uyum içerisinde çalışabilmeli; ekip arkadaşlarıyla tartışmalar yaşarsa iş verimini sağlayamayız.
- Tercihen tecrübeli olmalı
- Mümkünse prezentabl ve düzgün bir diksiyona sahip olmalı.