Türklerde Okçuluk

Türklerde okçuluk çok eskiye dayanmaktadır. ilk olarak Altay ve Tanrı Dağları çevresinde ortaya çıkmıştır. İç Asya’ya tamamen egemen olan Atlı Bozkır Kültüründe atlara ve okçuluğa çok önem verilirdi. Türk okçuları tarihte hedeflerini tam isabet ettirme yetenekleriyle tanınmışlardır. Bu atlı okçular at üstünde dört nala giderken aynı anda geriye doğru dönüp ok atışlarını yapar ve hedefi tam isabet ettirirlerdi. Bu atışa uluslararası kaynaklarda “Part Atışı” denirdi.

Türklerin okçulukla alakalı savaşta kullandığı, düşmanı yendiği birçok taktiği vardı. Bu taktikler vur-kaç, sahte geri çekilme ve düşmanın etrafını sarma olarak adlandırıldı.

Ok ve yay hakimiyetin sembolüydü. Ok orduyu temsil ederken, yay da Hakan’ı temsil ederdi.

Dünyaya ok ve yay Türkler tarafından tanıtılmıştır.

Birçok kaynak  “Türklerin, Orta Asya steplerinden uzandığı her yere elinde yayı, sırtında ok sadağı, altında atı ile gittiğinden ve bunları gittiği her yerde tanıttığından” bahseder.*

Çoğunlukla savaşlarda kullanılan oklar zaman içinde spor ve yarışma haline getirilmiştir. Büyük ve önemli törenlerin sembolü olmuştur. Osmanlı İmparatorluğunun en popüler sporu olarak bilinir. Okçuluk spor olarak Fatih Sultan Mehmet ile başlamış sonradan tüm padişahlar okçuluk sporu ile ilgilenmişlerdir.

Okçuların tarih boyunca kazanılan savaşlarda da kaybedilen savaşlarda da her zaman büyük rolleri olmuştur. Hz. Muhammed Uhud Savaşında şunları söylemiştir;

“Dağın sol tarafına elli kişilik bir okçu grubunu yerleştirip, düşman yense de, yenilse de yerlerinden ayrılmamalarını söyledi. 27 Mart 625 yılında vuruşmalar başladı. Savaşın ilk safhasını alınan tedbirler sebebiyle Müslümanlar kazandı. Savaş Müslümanların lehine devam ederken Mekkelilerin kaçışını gören okçular yerlerini terk ettiğinden, süvarilerin komutanı Halid Bin Velid bu tepeden geçerek, Müslümanları arkadan kuşattı. İki ateş arasında kalan Müslümanlarda 70 tane şehit verildi. Bu şehitlerin arasında Vahşi’nin öldürdüğü Hz. Hamza’da bulunuyordu. Bundan sonra Müslümanlar Uhud dağına doğru çekilmeye başladı. Bu savaştan sonra tüm Müslümanlar Hz. Muhammed’in fikirlerine karşı çıkmadı. Çünkü okçular yerinden ayrılmasaydı bu savaşı da kazanacaklardı.” **.

 

Günümüzde ise okçuluk sporu eskisi kadar popüler değildir. Hem açık havada hem de kapalı alanlarda yapılabilir. Yaş sınırı olmayıp, her yaştan insan tarafından tercih edilebilir.

okçuluk ile ilgili görsel sonucu

 

*http://www.turkosfer.com/turklerde-okculuk/

**http://www.hzmuhammedinhayati.gen.tr/uhud-savasi.html

(Visited 547 times, 1 visits today)